Kabristan Şiiri - Mehmet Emrah Bozkuş

Mehmet Emrah Bozkuş
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kabristan

kabristan vardı manzarasında
o modern kahvehanenin
öylece süzülürken ışın demetleri
camdan
ve yatıyordu birileri kabristanlarında
televizyonda şükrüye tutkun
arda boylarını söylüyordu
ve garson çocuk her siparişi getirdiğinde
sol elini göğsüne koyardı
saygıda kusursuzluk
ezilmişliğin gösterisiydi
paranın önünde eğilmenin
o her sol eliyle lacivert kravatını
bastırıp
saygıda, yok olmakta esir oldukça
ben yerin dibine girdim

camdan görünür kabristan
ölümüne yeşil, ölümüne hayat
nasıl bir manzaradır ki bu
dipdiri bir hayatın içinde
yatar ölü canlar
nasıl bir hayattır ki
dipdiri bir hayatın içinde
yaşar köle insanlar
ve bizler
minik beyinlerimizle
bundan haz alırız
saygıda kusursuzluk

kabristanda dalgalanır al bir bayrak
var mıdır ölülerin milliyeti
ya inançları
siyasi midir ölüler
neden öyleyse
yeşilleri bürünmüş mezarların üzerinde
bu ağır gölge

saygıda kusursuzluk
olmuştu köleliğin adı
öbür köşede iki genç
oturmuş
saygıyı ayaklar altında çiğniyorlardı
konuşmalarıyla
zehir ki, akrepte bile yok
ama eğiliyordu önlerinde garson çocuk
saygıda kusur yoktu
öte yandan, saygıdan eser yoktu
sesi her titrediğinde
kulağımda şükrüye'nin
ve her eğildiğinde garson çocuk
ben yerin dibine girdim
gözüm
bir kabristana, bir bayrağa
bir yanıbaşımdaki kokuşmuşluğa
ve bir garson çocuğa takıldı
masumdu çocuk
kirliydi her şey, her zerresine kadar
ama çocuk temizde, apak
ruhunu sarsa da kölelik
bir yerlerde duruyordu insanlığı
ve ölüler siyasiydi
ve kültür köşelerde çürüyordu
ve saygı
artık yanlış anlaşılmıştı
ölüyordu
oysa kölelik hala oradaydı
uluorta...

Mehmet Emrah Bozkuş
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 01:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Emrah Bozkuş