Mezarımın taşı kabre dikildi
Üstte değil ben derinde yatarım
Birkaç zambak toprağıma ekildi
Kemiklerin ben yerinde yatarım.
Zaman mekân kavramından uzakta
Mevtin bana kurduğu şu tuzakta
Ölmeyenler soğuk veya sıcakta
Yaşasa da ben serinde yatarım.
Sorgu sual melekleri gelince
Ellerinde ateş kırbaç pek ince
Acep halim ne olacak görünce
Çün, günahın ben kirinde yatarım.
Biz yaşlıyız belki komşu benden genç
Kabir sıkar elbet alır büyük hınç
Tüm kabirler doldurulmuş hınca hınç
Evet ama! Ben birinde yatarım.
Diyelim ki sorgu-sual bitecek
Dar köprüde ümitsizlik çökecek
Dengemi ben kaybedersem görecek
Bir düşersem ben nerende yatarım.
10.08.2023
Kayıt Tarihi : 10.8.2023 13:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ellerinde ateş kırbaç pek ince
Acep halim ne olacak görünce
Çün, günahın ben kirinde yatarım.
Rabbim bağışlayıcı
Kul kaderini yaşar kaderi yaradan yazar
bizler füğran oyuncuyuz
perde kapanınca arka sahnedeyiz
YENİ OYUNDA MERHABA DİYECEĞİZ
"Neresinde yatarız",
Nasıl yatarız...
Kesin olan
Kabir, "ebedi evimiz..."
Eşyamız "beş tahta, iki metre kefen..."
Götürdüğümüz sadece "hoş seda",
İyilik,
Sevap......................
Onu da götürebildiysek eğer!
Sorgu, sual o zaman kolay...
Girmeden görmeyi denemiş şiir,
"Nedir, nasıldır kabir..."
Hepimizi düşündürmesi gereken kıyaslarla...
Tebrikler Bedri Bey...
Teşekkürler Sayın bay beni güldürdünüz
Yani şu ifadenize güldüm
Girmeden görmeyi denemiş şiir,
TEŞEKKÜRLER SELAMLAR
TÜM YORUMLAR (4)