KABEYE GİDEN YOL
[email protected]
Önce hayalimde ki kebeyi anlatmak istiyorum; Gitmedim ama hep gitmek istemişimdir. Kâbe deyince insanın tüyleri ürperiyor. Neden sorarsanız? Acaba bizlerin günahlarını kaldıra bilecek mi yoksa affedecek mi? Kısaca anlatmak istiyorum hep Hayal ettim. Bir gün bende gidebilecek miyim acaba diye kendime hep sorarım.
Gidiyorsun. Bir ömür boyu bir yolculuğa beklemiştin. Belki kalbini oralara gidenlerle birlik yollamıştın. Belki ruhunla tavaf ettin. Şimdi ayakların yerden kesiliyor.belki hep beklediğim bir şeyler içimde fırtınalar estiriyor demiş miydin işte bende öyle oldum.
İncecik ve keskin bir yolculuktan bahsedelim; Her şey niyete bağlı o niyet ki kalbimize düşer düşmez yaşadığımız mekânı güzel güllerle dönüştüre verir.
Fakat bunu yaşayanlar daha iyi bilirler ki, oraları görmek ve oraların kokusunu sineye çekmek her şeye değer. Oralara gidiyorsun bir ömür boyu bu yolculuğu san ki beklemişsin gibi belki kalbin gidenlerle birlik atarcasına heyecanlı ve hüzünlü bir o kadar da sevinçli oluyor.
Bilmeliyiz ki hac yolcuğu diğer yolculuklara benzemez. Farklıdır ayrı bir yöndedir. Tıpkı namazı tek yönlü kıldığımız gibidir, Başka yolu yoktur.
Hep kalabalıkla dolanırsın, yalnız dolanamasın oraya gidip te her kuralını yerine getirmek şart vardığın yerde kendini yeniden tanıyacak ve tanımlayacaksın daha önce hacca gitmiş olsan da yine yeniden yeni heyecanlar yüklemelisin kendine her hacca gitmek çok güzel olmalıdır.
Hele ramazanda umreye gidenler hiç unutamıyor anlatmakla bitiremiyorlar. Hep orda kalmak ve oranın cezbesini görmek ve yaşamak istiyorlar.
Oraya gidip te kalbine yük ettiğin ne kadar. Dünyalık varsa geriye bırakmak ve unutmak gerek. Gel gör ki insan kolay unutamıyor yaşadıklarını başı açık, kolu acık, vücudu açık, ken birden kapanarak oraya gitmek zor olduğunu biliyoruz.
Evet, kebeye gidiyorsun hayatta yaşadıklarımızın göllendiği yere doğru gidiyorsun. Kulluğun keskin sıratlarda sınacağın yere doğru böylece hesap günü ile aynı yöne doğru kebenin yöresi her gün beş vakit döndüğün yere doğru dönüyorsun ve gidiyorsun.
Evet, Kâbe dedik. Çünkü kebeyi görmek her insanın hakkıdır. O yolda yürümek var ken neden başka bir yolu seçiyoruz ki, bakın her Müslüman nın gideceği bir yer orası ALLAH herkese nasip etsin oraları görmek ve oraların güzelliğini hissetmeği ve yaşamayı nasip etsin.
Bakın bir Müslüman nın imkânı var ken genç yaşta gitmesini tavsiye ederim.
Ne güzeldir kebeye gitmek.
İhrama bürünmek varken.
Nasıl yanarım hasretinle.
O güzel kokularınla.
Oralara ayak basmak ALLAHIN aşkıyla.
(Aslında, hacca ister var, ister varma, Kâbe’den pek uzak düşmediğimizi de söylemem gerekiyor. Her gün beş vakit Kâbe’ye dönüp, Rabbimize ubudiyet sözü veriyor değil miyiz? Bu da bir Kâbe yolculuğudur aslında. Mesafeler kat edilmiyor bu yolculukta. Tek bir niyet menzile eriştiriyor bizi: kul olma niyeti. İşte bu niyettir ki, en bitmez mesafelerden daha uzak, en sarp dağların kestiği yollardan daha dolambaçlı, belki çöllerle ve dağlarla ölçülemeyecek bir yolun yolcusu eyler bizi. Kul olmaya niyet, en küllî terk edişleri içeren bir uzun ve keskin seferdir.)
Zehra Okur
Kayıt Tarihi : 11.8.2011 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendisi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!