Kabak Keçinin Boynuzu
Kabak keçinin boynuzu,
Çok derin kazmış kuyu.
Kendi kuyusuna düşmüş,
Kısıktırmış kuyruğunu.
Bağır, bağır bağırıyor,
Çoban dokuz doğuruyor,
Köyden yardım çağırıyor,
Muhtar rahat oturuyor.
Korularda geze, geze,
Yediği fidan hep taze,
İki be-den post giymişte,
Ormancıyı kandırıyor.
Bozkırdaki masum kuzu,
Bilmem getirir mi yazı,
Günah keçisi seçilmiş,
Duyulmayınca avazı.
Çoban ağaya rol yapar,
Kurdu sürüsüne katar,
Postun kıçı delinince,
Köyü birbirine katar.
Can yorulmuş geze, geze,
Hasta düşmüş kâhya teyze,
Sürüden ayrılan kuzu,
Kurtlar sofrasına meze.
Çoban darbeden emekli,
Sürü korkudan kenetli.
Çil horoz çoktan rahmetli.
Çoban kimden icazetli?
Koyun kuzu katılıyor
Otlak mera satılıyor,
Aylak, aylak gezen tazı,
İhaleye katılıyor,
Eh, dünya kurtlar sofrası,
Kurtlar paylaşmış mirası.
Çağdaşi bundan sonrası;
Elbette çıkar foyası.
.
Süleyman Bektaş (Çağdaşi)
Süleyman BektaşKayıt Tarihi : 10.9.2011 23:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KALEMİNİZ DAİM OLSUN
SAYGILARIMI SUNUYORUM
YILDIRIM YORULMAZ
güzel ve mana yüklü anlatımınızı,yüreğinizi
ve
kaleminizi kutlar,saygılar sunarım
vesselam...
TÜM YORUMLAR (6)