KABAHATİN ÇOĞU HEPİMİZİN CANIM KARDEŞİM
Nazım’ın dediği gibi
“midye gibisin kardeşim
Midye gibi kapalı ve rahat…” değilsin aslında her zaman
“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi...” de değilsin üstelik
Hadi, bir iki mısra da biz katkı yapalım;
“ceviz gibisin kardeşim
Dalından düşünce
Ağır bir taş ya da okkalı bir çekiçle bindirince tepene
Öyle hemencecik “çıt” diye kırılan
Ve işin daha da kötüsü;
Korkudan kendi kendine kırılan içi boş bir ceviz gibi…” de değilsin hani…
Tamam
“Dünyanın en tuhaf mahlûku…” olabilir şu insanoğlu ve kızı
Ve fakat
“kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin canım kardeşim…” gibi de değil yani işin gerçeği…
Aşka ve mutluluğa…/ sevinçli bir güne…/ bir düşe
Ve gün ışığını gözlerinde saklayan aydınlık bir gülüşe
Ve yaşamaya…/ kavgaya…/ ve yarına dair
Hiçbir şey gitmiyorsa rayında
“Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak”
Ve hala “yârin yanağından gayrı her şeyde
her yerde…/ hep beraber!..” değilsek
“Kabahatin çoğu…” neden “senin” olsun
“Kabahatin çoğu…” hepimizin “canım kardeşim…”
Aralık 2020/ Savaş Karaduman
Kayıt Tarihi : 4.2.2025 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!