Kabahat sende değil, seni böyle sevende!

“Suçluyum ne yapayım! ”

Alıp bu kalbimi sen, yerden yere vururken
Kabahat sende değil, sana gönül verende!
Huzur dolu dünyamı, yık sen durup dururken
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Acıma hiç halime, yap elinden geleni
Zaten mutlu etmezler, böyle candan seveni
Ecelimi getirip, doldur ömür süremi
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Her derdine dayandım, kırdın sabır taşımı
Belalardan belaya, soktun dertsiz başımı
En sonunda akıttın, gözlerimden yaşımı
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Kıymetimi hiç bilme, yalanları sırala
Her yerde beni anlat, aşkımızı karala
İstersen çek öldür sen, ister ağır yarala
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Acılarla yaşattır, ister bütün anımı
Boş yere de döktür sen, damarımda kanımı
Şansa da bırakma hiç, kendin al bu canımı
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Her gün çile çektirip, her gün ez bu kalbimi
Ben kahrolup yansam da, görme sakın halimi
İster adımı çıkar, zalimlerin zalimi
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

Talihim gitsin iste, ömür boyu karadan
Beni de herkez gibi, gör istersen sıradan
Tek gerçeği biliyor, kâinatı yaradan
Kabahat sende değil, seni böyle seven de!

SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA