Kaan Yıldız Şiirleri - Şair Kaan Yıldız

Kaan Yıldız

Ey, Rabbimiz! Yardım eyle, ümmet-i İslâm zordadır;
Âb-ı revân gibi tez geçti, deviri Muhammed’in.

Dâr-ı hazen sancağıdır İslâm’ın sancağı bugün,
Dâru’s-sürûr’a çevir, yok mu hatırı Muhammed’in?

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Bir ikindi vaktiydi, zemherininse başı,
Dört tarafı kuşatmış göğün boranı, kışı.
Ağır ağır gidiyor bir kağnı arabası,
Arkadan kadın, çocuk, genç, yaşlı manzarası...
Genizleri yakan bir ayaz, düşman başına!
Ancak bakmıyor kimse soğuğuna, kışına.

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Yâr, Sivas’a bir gün yolun düşerse;
Hatırla yârini, gül garip garip.
Bir an hicranıyla gözün yaşarsa;
Ağlama, yaşların sil garip garip.

Kısmet değil imiş visâle ermek,

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Ezânlar titretirken arşın direklerini,
Bir heyecan kuşatır mü’min yüreklerini.

Bölük bölük ilerler hepsi aynı nizâmda,
Toplanır tüm gönüller bir mukaddes mîzânda.

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Gurbet elinde bir gözleri âfet!
Gönlüme bir kibrit çaktı da gitti.
Tutuştu yüreğim, koptu kıyâmet!
Gönlümü kor gibi yaktı da gitti.

Gurbetin bağrında çekerken çile,

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Ey, yıllar geçse de hatırda kalan;
Bugün bana düşman, ele yâr mısın?
Ey, eli ellerin elinde olan;
Bilmem, görsen beni hatırlar mısın?

Bugünün aşkları cisimlerdedir,

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Ağla ki çabuk geçti o mevsimler, o çağlar;
Ağla ki harâb oldu o bahçeler, o bâğlar;
Ağla ki ey sevdiğim, dönülmez bir yerdeyim;
Ağla ki ağlamazsan ardım sıra kim ağlar?

Ağla ki aşk nârında pişen pervâne benim,

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Anne, kucağından çıktım çıkalı;
Bilesin, her kucak gurbettir bana.
Dönüp geçen onca yıla bakalı,
Çocukluğum kadar uzağım sana.

Güzel sesin hâlâ kulaklarımda!

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Ya Rabbi, bir an bile beni yalnız bırakma!
Yüreğimden bir lahza çıkma, aşkın hatrına.

Dünya meyhânesinde Şeytânlar meclis kurmuş,
Şeytân’ın meclisine sokma, aşkın hatrına.

Devamını Oku
Kaan Yıldız

Bir huzur sararmış, tüm haneleri;
Akşam olup baba eve gelince.
Mutluluk kaplarmış, hep sîneleri;
Güler imiş evlat, baba gülünce.

Çocuk, gönlünü bir şeye takanda;

Devamını Oku