Kaan Turhan Şiirleri - Şair Kaan Turhan

Kaç kuşak görüldü kara zindanlar
Ağaran deniz mavisi gözler çaresiz
Usul bir kar tanesi ferahlatır göğsü
Yitik tepelerin imgelemiyle yaşayan
Sefil oduncunun baltası bağrımda

Tutulmuşum kara vicdanın hükmüne
Vurur kamçısı kendi etime
Kan kokusu, et kokusu bir arada
Leş çöplüğündeyim
Kanıyorum
Hayır hayır

Denizin derinliklerinde bir martı süzülüyor,
Issız bir adanın sessizliğini yırtan bir çığlıkla
Gün yüzüne çıkıyor masum görünüşlü martı,
Kimsesi kalmıyor zamanla, nokta olduğundan.
Ne olduğunu bildiğini sanan bir edayla,
Uzaklaşıyor ıssız adanın sessizliğinden

Denizin derinliklerinde bir martı süzülüyor,
Issız bir adanın sessizliğini yırtan bir çığlıkla
Gün yüzüne çıkıyor masum görünüşlü martı,
Kimsesi kalmıyor zamanla, nokta olduğundan.
Ne olduğunu bildiğini sanan bir edayla,
Uzaklaşıyor ıssız adanın sessizliğinden

Arnavut kaldırımlar döşenmiş yüreğine
Uçsuz bucaksız serinletiyor yoksul bedenleri
O, rüzgarın buruk sessizliğiyle can çekişen
İri çalı kümesi, masum yeşil yaprak

Sessizliğin hakimiyetinde yenik düşen o,

Sınır tanımayan bir beraberlikle yoğruluyorum,
Uykudaki memenin seğirmesiyle titriyor,
Yataktan kalmak için kapıya bağladığım ipe tutunuyorum.
Her şey uzakta, kadının dokunulmamış hatlarını andıran ay kadar uzakta.
Portmantoda asılı yağmurluk çaresiz, yaz gelmiş
Çaylar balçıkla dolu, erimiyor şeker taneleri

Yeni doğan güneşle başlayan pamuk işçileri
Zorluklara karşı boyun eğmeden çalışıyorlar
Haber bekleyen bir ana kaçıyor tükenmişliklere
Sadece beklentileri var, kahpe dünyadan

Terli alınlar siliniyor cepteki işlemeli mendille

Maskeli balo sokaklar,
Sahte yüzlerle donanımlı saf bulutlar,
Dürüstlüğün fıskiyesinde yıkanan beden yok
Düşünce de yok.

Maskeli balo sokaklar,

Yabancıyım bu semte,
Yabancıyım evlere, ağaçlara – belki de kendini gizleyen ateş böceğine –
Gülün hazin bağırışı kulaklarımda,
Sert bir içtepi neden, göz yaşlarıma
Kiremitler kırılmış sızlanıyorum
Üzerime damlayan meyhane sancısı

Derinlikler içinde bir zambak
Güneşin kamaştırdığı sersefil
Diplerde sürüklenmenin acısıyla
Yırtıcı kuşun ağzında
Hayallerde yaşamanın sevinci bağrında
Uzun uzadıya bir yol gözüküyor sevginin çıkmazında