artık taş zıplatıyorum hayali denizlerde
dalgalarla boğuşuyor fırlatışlarım
bir nefes veriyorum masum esintiye
karanlığa oturuyor göz kapaklarım
yüzme bilmeyen taşlarım var elimde
bu gece saatin ücra bir köşesindeyim
sana uzaklaşmanın kördönümündeyim
ellerimde kirden doğan nasırlar
dudaklarımda sensizlikten çatlaklar
ve kalbimde gözlerinden artıklar var
kör bir bakışa aldattım yolumu
sevmek kadar çaresiz kaldım burada
ölmek kadar özgür rüzgarlar yamacında
gülmek kadar acı verse de yaşamak
ağlayacak kadar ıslak olamadım ki
haykıracak kadar sessiz bir yüreğim var
dokunmayın yalnızlığıma,bana kalsın
güzeldir yalnızlara oynamak en kalabalık aşklarda
dokunmayın aşkıma uzaklarda yaşasın
güzeldir aşık olmak en yalnız yaşantılarda
gitme desem sesim duyulur mu içimden
ben inanırmıyım gidemeyeceğine
şarkımız çalınsa kulaklarından dışarıya
dudaklarım vursa birbirine titremekli
gitmesene ya gitme
ya da git
seni sevmek haram olsaydı
cehennem boynumun borcu olmalıydı
ne yazık haram değil aşık olmak
kaderimmiş cehennemi ölmeden yaşamak…
eğer unutmak kolay olsaydı
odamın yamacındadır otobüs bürosu
her gün 9da gelir servisler
alır götürür ağlamaklı hayal kırıklıklarını
alır götürür kaybolan umutları
hüsran uyandırır bende heybetli tabelası
gözyaşı vardır o kapının eşiğinde
bu sabah baktım pencereden
bitik bir sonbahar sarmış dört bir yanımı
yapraklarında eritmiş ağaçlar soluklarını
bir kaç damla yağmur atıştırdı derinden
su sesleri başladı usul usul
bense dinledim sessizce
artık yozlaşıyor tüm hatıralar
üzerlerinde tozlu birkaç uzun sene var
ve yılardır gelemiyor beklenen o ılık rüzgar
gözlerimde puslu bir aksi var hasretinin
gözlerimde yozlaşıyor sana adanmış bütün yaşlar
kusuyorum tüm hasretimi şiirlere
yine de yaralarıma derman olmuyor
özlüyorum aşkımı her yalnız gecemde
yine de aşkım bana geri dönmüyor
yapayalnızım geçemiyorum bir türlü saatleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!