Yarınlarımız vardı hani
Göremediğimiz özleyemediklerimiz
Nerelerde onlar
Saçlarının kızıllığıda kaybolmuş
Tıkpı gözlerinin ışıltısı gibi
Kalbinde hiç olmayan aşkın gibi
İçindeki sese kulak ver Kaan Canbay yitip gidiyorken
Seni düşleyip tenha sokaklarda kanlı keçeyi eline alırken.
Dedim yarın uyanma
Başlama öksüz sabahlara
Yalvar Güneş doğmuyorsa
İçimden gelen bir ses yaz diyor utanma
Sabreden erermiş muradına
Gel kir koynuma ''Seversem ne olur diye aldırma.''
Uyanmak isterdim koynunda yeni bir bahara
Bak şiirimin en vurucu noktası bura
Sen varsın orada
Hayat var orada
Sen varsan yeşerir her ova
Bak şiirimin en vurucu noktası bura
Aşk yaşayamamakmış bilemedim
Derdimi anlayamaz ne baki nede fuzuli
Anlatamaya yardımcı olmaz ne şiir nede mesnevi
Yaşam vaat ettim sana bir ömür sevgili
Usulca sustum sustukça doldum
Öfkelendilçe yaktım
Her satıra sen yazdım
Seslendim
''Gül artık kara bahtım''
Orhan misali
Bak bir yıldız kayıyor
Bir kış daha bitiyor
Bir tel saçım daha soluyor
Bir ben daha bitiyor
Sende çekip gidiyorsun
Mahalle mektebinde öğretilsin adın
Kelimeler dolusu bir kaç altın
Nedir bu avuç dolusu ağıt
Feryatlarım yükseliyor
Bilinmez bu ağıt
Sana nasıl gitme diyeyim Ahu
Sana nasıl gitme diyeyim Ahu
Ama gitme Ahu
Bunları da bilme olurmu
Üşürsen sarıl o adama yanında kal
Sana nasıl gitme diyeyim Ahu
Tanrım kubbede ışık yokken, belki son meleğimden sonra
Ferhat Şirini unutmuşken, Aslı Keremleyken, Adem den evvel...
Neydi pas tutmuş elime kalem tutturan seni bana.
Bir kez olsun gücenmem kırılmam ben sana
Çelik gibi olmuş yüreğim seni üzen mâliklere aldırma...
Makberime gel al beyazı duvağınla...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!