Boyacıköy sırtlarında, salaş bir kırkahvesinde, can çekişen bir sonbahar güneşi altında ve inceden esen bir Boğaziçi rüzgârı eşliğinde, topal bir
tahta masa üzerinde titreyip duran bir bardak çayla paylaştım sensizliği;
öyle zor gitti ki, bilsen...
Kâh yalnızlığımı hissedip karamsar düşlere daldım, kâh ürperiverdim üşümüşcesine...
Oysa, bu rüzgâr, sadece senin saçlarını uçuştururdu hafiften, beni hiç
üşütmezdi ve bu güneş, daha bir parlak ışırdı seninle beraberken.
..........Neden yoksun ki? ....
Boğazda gemiler vardı, beyazlı yeşilli
Gülcemal,adalar,her iki kavak
Bir sen bakardın.........
Bakardın............................
Gözlerin kadar derin ve ıslak
İstanbul a yağmur yağardı.
Devamını Oku
Gülcemal,adalar,her iki kavak
Bir sen bakardın.........
Bakardın............................
Gözlerin kadar derin ve ıslak
İstanbul a yağmur yağardı.
' K ' nın yokluğunda içtiğiniz çayın yudumlarının çağrıştırdıklarını sizin gibi bir şairin anlatması zor değil.
' Neden yoksun ki?'nin cevabını ' K 'ya sormayınız.Muhatabı; eğer sormak hakkımız varsa,Tanrı'ya sorunuz.Ruhunuzu yücelten bir aşkın adına şiirler yazmakancak size yaraşır.
('K) nın ardından şiirleri; ('K)' ya olan büyük aşkınız; özlemleriniz; o git geller, bir sızı gibi düştü içime. Büyük aşklar her daim var! Her daim yaşasınlar...
Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta