Kanı Pulla Tartarak Oynama Onurumla
Kanlı buzul dağında alev topu ateşim,
En ayaz gecelerde kurşunlara kardeşim,
Bir hilalin uğruna batan nice güneşim,
Kanı pulla tartarak oynama onurumla.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Vatan sevdasi ile yazilmis,ince göndermeler yerli yerinde..harika bir anlatim.
Yürekten kutluyorum.
10 puan+ selamlar.
saygılar üstadım vatan için can feda diyenlere selam olsun ..
şehitlerimize allahtan rahmet gazilere yardım etmesini dileim
kervan yüklü duygular
dize dize şiirler
gönülden kutlarım
saygılar...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ŞİİR HERŞEYİ ANLATMIŞ KALEMİNİZ DAİM OLSUN
Ne yazıkki en fazla 10 puan verilebiliyor.Arkadaşım sabah sabah öylesine mükemmel bir şiir okudum kine diyeyim.Yazan bileğe kaleme,yazılan deftere kağıda coşan yüreğe ilhama sağlık..
Dileriz ki son olur son şehidi dün verdim,
Vuslatî’yem kaleme ılgın ılgın yön verdim,
İsyanıma ket vurup bu şiire son verdim,
Kanı pulla tartarak oynama onurumla.
Duyarlı kaleme selam ve saygılar sunuyorum.
Elif Mine SUNAY
Bu coğrafya'ya gözünü dikenler tarihin her döneminde hep var olmuştur.
Anadolu'yu ,hangi zamanda bağrına şehitlerimizi basmadı ki?
Bu anlamda ''SON ŞEHİT'' algısını hiç de nesnel bulmuyorum.
Bir toprağın kutsiyeti ,kendini sulayan kanlarla ölçülebiliyorsa hele de..
Ama akan kana mutlaka ''Dur'' denilmeli...
Bu sorun basiretle çözülebilir.
Şimdilerde ise asla.
Şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Kutluyorum Dost.
Erdemle.
Maalesef kan üstünden siyaset yaparak oy toplayacakların sandılar gönülden kutlarım kaleminize sağlık Mesut Özbek
Anlamlı, manidar harika bir şiirid yüreğine sağlık kalemin daim ilhamın bol olsun saygılar
Onlar şeref onur haysiyet duyarılık şefkat sevgi vsgibiterimlrin anlamnı biliyorlarmı ki .
onlarda vicdan var mı ki ..
milleti sadakaya alıştırdıkları yetmiyor ....
onuru şerefi ile vatan mücadelsi vermiş butopraklar bu bayrak için şehit düşmüş gazi olmuş askerine evladına ... yaptığına bak..
o verecekleri üç krş vermesinler ...başımızın gözümüzün sadakası niyetine deriz..onlar piçleri beslesinle ronlara aaksın paralar ..
şehitmiş gaziymiş ne zaman umurlarnda oldu ki
o değil miyidi geçenlerde şehit verdiğimiz evleri görüntülüyorla rdiye
göstermeyin öyle ayılıp bayılanları... ne o öyleder gibi anamasaygısıyok ki ..
o anadeğil mi evlatacısıyla kavrulurken bile vatan sağolsun diyen..
ulan onun elini ayağını öpmelisiniz be ...neyse ya bunlar söz konusu olduğunda...kanım zıplıyor ..
ona birileri öğretecek ayılıp bayımalarıda ..
neyse
yüreğineemeğine sağlık Hocam..
Duyarlı yürekler var oldukça
bak Güneş Harekatıda hatırıyorsun dimi o çocuğu ?
Dün haberlere konu oldu ama..devamı gelmez.. kimse peşine düşmez kimse ilgilenmez vah vah ...bitti .. o gün cepler dolar ohaberler en başlarda sonra söner işte ..
dün selcan taşçı köşesini okurken içim acıdı..
bir kısmını alıntı yaptım..umarım sorun yoktur ..
amablinmeli..
ama o timsah gözyaşlarının aslında oy pazarlığı olduğu..
neyse ..
***************
“Sahici vicdanlı” başbakanın yönettiği ülkede, iki ayağında platin olan bir terör gazisi, geçici işçi olabilmek için 1500 metre koşmak zorunda kalmış olabilir miydi sahiden? Ve “kazanamadın sana iş yok” denilerek gerisin geri açlığa gönderilebilir miydi?
Sahici bir başbakanın yönettiği ülkede, 3 yaşındaki ayakkabısız, delik çoraplı bebelerin babalarını şehadete uğradığını göre göre, İş Kanunu’nun “Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu” maddesinden “terör mağduru” çıkarılmış olabilir miydi?
Ya Nazlı Hanım bırakın “sahici” Bakan, Başbakan olmayı, “sahici insan” olmak ne demek bihaberdi, ya da üç yıl önce tanıdığımız delik çoraplı Güneş’in gözyaşları, o gazinin Karşıyaka Stadına dökülen teri, Yeşilyurt ailesinin garipliği sahteydi!
Denk geldi; CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, terör mağdurlarının çalışma hayatlarındaki akıbetini kovaladığı ve “cevapsız” kalan soru önergelerini ulaştırdı.
4 Mayıs 2010’da, yani ortada ne gözyaşları, ne işsiz gazi haberleri varken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’e şunu sormuş Köktürk: “Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı terör mağdurlarından 2009 yılı içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarında işe başlatılan olmuş mudur? Şayet olmamışsa bunun nedeni nedir?”
Aynı tarihte İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a, “2009 yılı içerisinde kamuda işe yerleştirilen terör mağduru var mıdır? Varsa sayısı nedir? Kamuda terör mağduru çalıştırma zorunluluğunun yüzde 0.7’den, yüzde 1’e çıkarılması uygulamada gerçekleşmiş midir?” sorularını yöneltmiş...
Bununla da yetinmemiş, Dinçer’den aldığı cevaptaki 49.041 terör mağduru kontenjanı açığı olduğu bilgisi üzerine, bu sefer 6 Mayıs 2010’da bir kere daha sormuş Atalay’a: “Türkiye İş Kurumu 2008 yılı Nisan verilerine göre, kamu kurum ve kuruluşlarının çalıştırmak zorunda olduğu terör mağduru açık kontenjanının 49. 041 olması karşısında bu kontenjanın ne kadarı doldurulmuştur? Doldurulmamışsa nedeni nedir?”
Cevap mı? Köktürk “AKP’nin terör mağdurlarıyla ilgili verilecek yanıtı yok” diyor.
Şimdi; bu ülke “sahici” birilerince yönetiliyor olsaydı eğer, vatana canlarını vermiş insanların ailelerinin fotoğraflarını yan yana getirdiğimizde “Medine fukaraları” manzarasıyla karşı karşıya olur muyduk acaba?
Kimsenin gururunu incitmek için yazmıyorum... Manzara buyken, kalkıp da, utanmadan “iş çok da çalışacak terör mağduru yok” diyebilenlerin yüzleri varsa kızarsın diye yazıyorum... (Böyle bir gerekçe üretebilmesi için bir devlet adamının “sahici vicdan yoksunu” olması gerekmez mi Nazlı Hanım?)
Müslümanların kurban derisine, cebindeki üç kuruşa yancı çıkan yardım derneklerinden birini yönetmiyor, “sahici”ye yakın vicdan şovlarına ihtiyacı yok Erdoğan’ın; yönettiği bir “devlet” olduğuna göre “sahici başbakan” olsun yeter!
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta