Geldi Nevruz Bayramı
Navrız, Nauruz, Bozkurt, Ergenekon da denir,
Kazak Kırgız yurdunda Nooruz Köcö yenir.
Osmanlıda gelenek Nevruziye macunu,
Kaptırmayız kimseye yeni yılın tacını.
Geldi Nevruz bayramı kanda şenlik görülsün,
Alınsın bayramlıklar hediyeler verilsin.
Temizlensin dip bucak yataklar havalansın,
Bakılsın fidanlara bağ bahçe tavalansın.
Haberciden il ahire yapılsın hazırlıklar,
Ahır Çarşamba günü gezilsin mezarlıklar.
Ölülerin hayrına helvalar hazır olsun,
Dağıtılsın fakire geçmişler huzur bulsun.
Nevruz Türk’ün bayramı uyuyanlar uyansın,
Soğan kabuklarıyla yumurtalar boyansın.
Tokuşsun birbiriyle kırılanlar soyulsun,
Afiyetle yiyelim oyun ile doyulsun.
Sevinecek çocuklar kapı kapı çalınsın,
Uzatılan şal ile bayram payı alınsın.
Dinleyen var kapıdan pencereler tıkansın
Bu gece dilek tutan soğuk suyla yıkansın
Bütün Türk illerinde kutlansın kardeş kardeş,
Alav alav gecesi yakılsın tongal ateş.
Dilekleri tutalım aşalım alazları,
Yeni yıla sağlıkla yakalım marazları.
Dinlensin aksakallı küskün olan barışsın,
Kurulsun milli sofra pilav yarma yarışsın.
Damakta tat bırakır yemeklerin etlisi,
Üzerine yenilsin semeninin tatlısı.
Gençlere örnek olmuş gençliğinde nineler,
Evlilik yolu açık birleşirse iğneler.
Nevruzda inanış çok unutma Türk töreni,
Atamızdan yadigâr godu godu töreni.
21.03.2008
Osman Öcal
Kayıt Tarihi : 21.3.2008 16:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kadim Türk yurdu Doğu Türkistan’da ortaya çıkan ve Türklerle beraber Anadoluya ve bütün Türk coğrafyasına yayılarak binlerce yıldır ananevi törenlerle kutlanan Nevruz-Yeni yıl bayramı Türk topluluklarında Nevruz, Noruz, Navrız, Newroz, Naurus, Ergenekon ve Bozkurt gibi adlarla anılmakta ve bütün Türk boylarında kutlanmaktadır. Bu yazıda yer alan Nevruz bilgileri, Nevruz adet ve an’analeri genel olarak kitap ve ansiklopedilerden derlenen bilgiler değildir. Bu yazıda bahsedilenler Türkiyemizin cennet köşelerinden birisi olan ve benim de çocukluğumun geçtiği, doğup büyüdüğüm şehir, Iğdır ilimizde gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız adet, an’ane ve geleneklerimizden bizzat yaşanarak derlenmiş bilgilerden oluşmaktadır. Bu yazının orjinali Türk Dünyası Tarih Dergis'nin Mart 1993 tarihli sayısında yayınlatılmıştır. Nevruz kutlandığı bütün coğrafyalarda aslını korumakla beraber, yaşatılan bütün coğrafyalarda bölgelere has bazı gelenekler de meydana getirmiştir. Kırgızlar yeni yılın ilk gününe Nooruz adını vermekte ve bu güne Nooruz Köcö denilen özel bir yemek yemektedirler. Uygur Türkleri bugünü bahar bayramı olarak kabul etmekte ve bu güne Novruz demektedirler. Mart ayına Navrız adı veren Kazaklarda bu gün ananevi bir şekilde kutlanmakta ve bugünde Kazaklar da Kırgızlar gibi Nooruz Köcö denilen özel bir yemek pişirmektedirler. Nevruzu en tenteneli (şaşalı) şekilde kutlayan Azerbaycan Türkleri bugüne Noruz/Yeni Yıl yada Ergenekon demektedirler. Kırım Tatar türklerinde de Nevruz geleneği bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Kırım Tatar türkleri bu kutlu güne Navrez adı vermektedirler. Batı Trakya Türklerinin Mevris, Çuvaş Türklerinin de Naurus dedikleri bu gün Osmanlı Türklerinde de kuylanmaktaydı. Osmanlı coğrafyasında sayılı günlerden birisi olarak kutlanan bu günde güneşin koç burcuna girdiği anda Nevruziyye adı verilen bir macun/tatlı yemek gelenek haline gelmiştir. Milletleri millet yapan onların manevi değerleri, adet an’analeri, merasimleri ve diğer kültür unsurlarıdır. Bir milleti ayakta tutan, onu yaşatan ve devamını mümkün kılan bu tür kültür öğeleridir. Günümüzde bu tür kültür öğeleri milletler için temel güç unsurları olan; ekonomik güç, askeri güç ve ondan kuvvet alarak oluşturulan siyasi güç kadar temel ve stratejik öneme hâizdir. Bu sebepledir ki, Türk dünyasının en temel kültür öğelerinden birisi olan Nevruz/Yeni yıl bayramı bir çok doğu halkları tarafından kendilerine mal edilmeye çalışılmakta ve hatta bazı etnik gruplar tarafından siyasi hedefler doğrultusunda kullanılmak istenmektedir. Aynı şekilde bazı doğu halkları ve etnik gruplar Nevruz geleneğini kendilerine mal etmeye ve ona çeşitli rivayetler, efsaneler, masallar yakıştırmaya çalışmaktadırlar. Tarih boyunca başta Türkler olmak üzere Türklerle aynı coğrafyayı paylaşan ve yakın ilişkide olan bazı doğu halkları tarafından, an’anevi bir şekilde kutlanan Nevruz/Yeni Yıl bayramı, tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de birtakım rivayet, masal yakıştırmalarıyla siyasi/dini ve bazı etnik emellere alet edilmek istenmektedir. Bu sebeple Nevruz/Yeni Yıl bayramının ne olduğu, muhtevası, kutlanış şekli ve amacı, hangi tarih ve şartlarda formalaşarak milli bayramlarımızdan birisi haline dönüştüğünün bilinmesi, Nevruzu birtakım emellere alet etmekten kurtarıp, gerçek ve milli bir kutlanış amacına dönüştürecektir. Ünlü Rus gazeteci ve yazarı Georgi Kubliski daha Sovyetler Birliği döneminde Orta Asya’ya yaptığı bir gezi sırasında şahit olduğu Nevruz törenleri için şçyle demektedir: Gerçek ilkbahar Orta Asya’ya Nevruz ile gelmektedir. Bu İslam öncesi bayram ilkbaharda gece ile güngüzün eşitlendiği nün olan 21-22 Mart tarihlerinde kutlanır. Eskiden Doğu takvimine göre yılbaşı da aynı tarihte başlıyordu. Farsça bir kelime olan “Nevruz”, nev: yeni, ruz: gün, yani yeni gün manasındadır. Nevruz güneşin koç burcuna girdiği gün olup, Rumi takviminde Mart ayının dokuzuna rastlar. İlkbaharın başlangıcı 12 hayvanlı Türk takvimine göre yeni yıl olarak kutlanmaktadır. Eski Türkler ve nüfus yoğunluğu sebebiyle son bin yıldır Türklerin hükümranlığı ve egemenliğinde olan kalan İranlıların, yılbaşı olarak kabul ettikleri Nevruz, aslında sadece Türklerin değil Türklerle aynı coğrafyada yaşayan bütün halkların Yeni yıl olarak kutlamaları gereken bir gündür. Güneş yıllık zahiri zahiri hareketleri zamanı, Mart ayının yirmibirinde (bazen yirmisinde) ekvatoru keserek, dünyanın güney yarımküresinden kuzey yarımküresine geçer. Bu zamanda güneş tam ekvatorda olduğundan, her yerde gece ile gündüz eşitlenir, yer yüzünün kuzey yarımküresinde ekonomik bahar başlar. Buna göre de güneşin Mart ayının yirmibirinde ekvatoru kestiği noktaya, yaz beraberliği noktası denir. Onikinci yüzyılda Ömer Hayyam’ın düzenlediği güneş takviminde (ki, Selçukluların da kullandıkları takvim budur) yeni yıl Mart ayının yirmibirine denk gelmektedir. Yeni takvim yılının başlamasında güneşin yaz beraberliği noktasından geçtiği andan itibaren hesaplanır. Bu günde güneş ekvatoryal koordinatların başındadır. Bu gün Afganistan, İran ve Azerbaycan’da resmi yeni yıl olarak kutlanır. Türkler uzun asırlardan beri baharın gelişini büyük bir coşkuyla kutlamaktadırlar. Baharın başlanıcına denk gelmesiyle de Türkler’de Nevruz bayramı ayrı bir anlam kazanmıştır. Ayrı bir bahar bayramı yerine Nevruz baharın gelişiyle yeni yıl bayramı olarak kutlanılımaktadır. Bu milli bayramımızın “bahar, işçi, emekçi, ideolojik, v.s” yerine Türklerde yeni yıl bayramı olarak kutlanılmasının tarihi gerçeklere daha uygun düşeceği kanaatindeyiz. Nevruz bayramı ilk doğduğu zamandan bugünre kadar, birçok kültürle iç içe olmuştur. Birçok millet böylesine köklü ulu Türk kültür unsurunu önce sindirmeye, bunu başaramayınca da kendi kültürlerinden birşeyler katarak, onu kendilerine mal etmeye çalışmışlardır. Bunun içindir ki, Nevruz/Yeni yıl bayramının kutlanış amacı üzerinde yapmış olduğumuz araştırmalarda yüzden fazla rivayetin olduğunu gördük. Biz burada bu rivayetlerden sadece birkaçını vermekle yetineceğiz. - Nevruz, Türklerin Ergenekondan çıktıkları gündür. Ergenekon/ Nevruz bayramı Türkleri’de bir tabiat, varoluş ve diriliş bayramı niteliğindedir. - Nevruz, Hazreti Ali’nin doğduğu gündür. - Nevruz, Ateşperestlerden kalan bir bayramdır. - Nevruz, Tanrının dünyayı gece ile gündüzün eşit olduğu bir zamanda yarattığı gündür. - Nevruz, Kütlevi halk bayramıdır. - Nevruz, gününde güneş balık burcundan koç burcuna girmiştir. - Nevruz, Türklerde bahar bayramıdır. - Nevruz, İran ve Afganistan takvimine göre resmi yılbaşıdır. - Nevruz, Türklerde demir dövme-örs bayramıdır. Nevruz, Türklerde aynı zamanda Ergenekon bayramı olarak da kutlanmaktadır. Türklerin Ergenekon’dan çıktıkları bu günün güneş takvimine göre yeni yıla yani Mart’ın dokuzuna (Miladi 21 Mart) rastlaması bu güne ayrı bir mana kazandırmıştır.
Kuzey Yarımküre'de yaşayan insanların ortak bahar bayramıdır.Nevruz Bayramı (Azerice: Novruz, Farsça: نوروز, Kürtçe: Newroz, Kazakça: Наурыз, Kırım Tatarca: Navrez; Tacikçe: Наврӯз; Lazca: Pagana) Farslar, Türkler, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar'la beraber neredeyse tüm kuzey yarımküre tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da başka bir değişle doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır.
Aynı zamanda, Zerdüştlük , hem de Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Günümüz İran'ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır.
Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken, diğerleri kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar.
Etimoloji
Kelimenin aslı eski Farsça'dan gelir: nava=yeni + rəzaŋh=gün/günışığı, anlamı 'yeni gün/günışığı' dır ve günümüzün Farsçasında da hâlâ aynı anlamda kullanılmaktadır(nev=yeni + ruz=gün; anlamı 'yeni gün')
İrani dillerdeki Gün anlamına gelen Ruz (Farsça), Roç (Beluçca), Roc (Zazaca) ya da Roj (Kürtçe) sözcükleri Proto-İranicenin 'Rauça'sından gelir. Bu da eski Hint-Avrupacanın manası Işık olan *Leuk- kelime köküne dayanmaktadır. Şu en eski şekilden Rusçadaki Luç, Almancadaki Licht, Yunancadaki Leukós, Latincedeki Lux, İngilizcedeki Light ve Ermenicedeki Luy da oluşmuşlar. Proto-Iranicede Rusçadaki gibi bir k ] ç ses ertelemesi ortaya çıkmışdır ve ayrıca 'L' sesi 'R'ye dönüşmüştür.
Eski irani dili olan Avestçede Raôçah zamanında esasdan Işık demekti. Eski hint-ari dilindeyse (Bugünkü Kuzey Hindistanda varolan dil grubu) Roçiş kulanılmaktadır.
Nevruz teriminin tarihte ilk yer aldığı kayıtlar, M.S. 2. yüzyıldaki Pers İmparatorluğu kayıtlarıdır, ancak bundan çok daha öncesindeki (yaklaşık M.Ö. 648 ve 330 yılları arasında) Pers İmparatorluğu altında yaşayan değişik milletlerin Pers Şahına Nevruz gününde hediyeler getirdiğine dair bilgiler mevcuttur.
Nevruz diğer Türk devlet ve topluluklarında da kutlanılır. Bunlardan Azerbaycan'da Novruz, Kazakistan'da Navrız meyrami (Наурыз мейрамы), Kırgızistan'da Nooruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Mart dokuzu Kırım Türklerinde Navrez, Batı Trakya Türkleri'nde Mevris adları ile anılır.
Kürtçe'de , Farsça'daki ile aynı anlama gelmesiyle birlikte yazılışı Newroz'dur . İran kökenli bir devlet olan Tacikistan'da (Наурыз мейрамы) Navrız meyrami adı ile kutlanan Nevruz Arnavutluk'ta ise Sultan Nevruz olarak isimlendirilir.
Nevruz ve Ekinoks
Ekinoksta Dünyanın Güneş tarafından aydınlatılmasının gösterimi. Güneş ışıkları ekvatora dik geldiği için aydınlanma çemberi kutuplardan geçmektedir.Ana madde: Ekinoks
Nevruz, baharın ilk günüdür ve bu gün kuzey yarım kürede bahar ekinoksunun (gün tün eşitliği) oluştuğu gündür. Güneş ekvatora dik açı ile gelir. Gece ve gündüz birbirine eşitlenir. Ayrıca hem kuzey hem de güney kutbu aynı anda gündoğumu hattındadırlar ve gün ışığı her iki yarımküre arasında eşit olarak paylaşılmaktadır.
2008 yılında, kuzey yarımkürede ekinoks, 20 Mart tarihinde saat 05:48'de gerçekleşmiştir.
Tarih ve gelenek
Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzanır. Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder. O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili herşey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundna uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir.
İran evrenbiliminin mimarlarından ve Zerdüştlerin Peygamberi olan Zerdüşt birçok bayramın kurumsallaşmasını sağlayan kişidir. Nevruz da Zerdüşt tarafından kurumsallaştırılan bayramlardan biridir.
Persepoliste krala hediyelerin sunumuBundan 12 yüzyıl sonrasında, M.Ö. 487 yılında, Büyük Darius, Persepolisteki yeni inşa edilmiş olan sarayında Nevruzu kutluyordu. Son araştırmaların sonuçları bu kutlamaların çok özel bir anlam ifade ettiğini göstermektedir. Sadece Nevruz gününde sabah saatin 06:30'unda güneşin ilk ışıkları gözlemevindeki büyük kabul salonuna denk geliyordu ve bu olay sadece 1400 yılda bir gerçekleşiyordu. Bu durum aynı zamanda Babillilerin ve Yahudilerinde yeni yılı ile çakışıyordu ve bu nedenle, bu kutlamaların eski toplumlar için çok uğurlu ve önemli sayıldığı açıktır. Persepolis yerleşkesinin ya da en azından Apadana'non sarayının ve 'Yüz sütunlu Salonun' Nevruzu kutlamak amacıyla inşa edildiği sanılmaktadır. Ne yazıkki eski kitabelerde Nevruzdan bahsedilmemektedir.
Türklerde Nevruz
Orta Asya'da Nevruz bayramlarında geleneksel olarak pişirilen sümelek buğdaydan yapılan bir çeşit tatlıdır.Türkiye'de bir gelenek Türk Cumhuriyetleri'nde ise resmî bayram olarak kutlanır. Türklerin Ergenekon adlı yerden demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. Türk kavimleri tarafından M.Ö. VIII yy'dan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır.
Oniki Hayvanlı Takvim ve Melikşah'ın Celali Takvimi'nde yılbaşı olarak belirlenen 21 mart, Divânü Lügati't-Türk'te de ilkbaharın gelişi olarak belirtilir. Türk edebiyatı ve musikisine de Nevruz; Nevruz-ı Asl, Nevruz-ı Arap, Nevruz-ı Bayati, Nevruz-ı Hicaz, Nevruz-ı Acem ve Nevruz-ı Seba olarak girmiştir. Tarihte pek çok devlet tarafından bayram ve gelenek olarak kutlanmıştır. Bunların başında Anadolu beylikleri, Eski Mısır, İran, Safavi, Sasani, Moğollar, Selçuklu ve Osmanlı gelir.
Selçuklu ve Osmanlı'da millî bayram olarak kutlanan Nevruz, Nevruziye adlı şiirlere ve şenliklerle ziyafet verilerek kutlanırdı. Özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı macun Osmanlı döneminden kalan bir kültür olarak bu gün hâlâ Manisa'da 21 Mart'ta Mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır. Alevi ve Bektaşiler arasında da kimi yorelerde eski takvime atfen Mart Dokuzu adi verilerek kutlanan Nevruz'da özel ayinler yapılırdı, yine Zerdüştler ve Yezidiler'de 21 Mart'ı bayram olarak kabul etmişlerdir.
Kürtlerde Nevruz
Kürtler Nevruz'u 18 ile 21 Mart arasında kutlarlar. Kürtler için tüm dini kutlamalardan daha önemli sayıldığı söylenebilir.
Bu bayram ile Kürtler çoğunlukla şehir dışındaki bölgelerde ve açık alanlarda bir araya gelir ve gelmekte olan ilkbaharı kutlarlar. Kadınlar rengarenk elbiseler giyerler ve başlarına pullarla süslenmiş ışıltılı örtüler örterler. Topluluk büyük bir ateş yakar ve bu ateşin etrafında dans ederek ya da üstünden atlayarak büyük bir coşkuyla bu bayramı kutlarlar.
Demirci Kawa Efsanesi
Kürt mitolojisindeki Kawa efsanesine göre, günümüzden(2007) 2500 yıl öncesinde Zuhak (Bazı kaynaklara göre Dehak)adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı. Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu. Her gün bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğu öldürtüp beyinlerini yılanlarına yemek olarak verdiriyordu. Aynı zamanda bu canavar kral ilkbaharın gelmesini de engelliyordu. En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar[. Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara vererek her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar. İşte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır ve bu kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler. Böylece Kawa'nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır. Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar. Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelmiş olur.
Kürt yazar Musa Anter'e göre Nevruz aslında Kürtlerde ilk başlarda 31 Ağustosta kutlanıyordu ancak daha sonra Arap Takviminin kabul edilmesiyle bu kutlamalar Mart ayına kaymıştır. Bu efsane Kürtler tarafından kendilerini güçlü ve farklı hissetmeleri için bir hatırlatıcı güç olmaktadır ve yaktıkları ateşte özgürlüklerinin simgesi haline gelmiştir.
Afganlarda Nevruz
Afganistandaki kutlamaların yapıldığı Mezarı Şerif Mavi CamisiAfganistan'da, Nevruz gelenksel olarak iki hafta boyunca kutlanılan bir bayramdır. Hazırlıklar günler öncesinden başlar ve Chaharshanbe Suriden yani Yeni Yıl'dan önceki en son Çarşamba gününden sonra bitmiş olur. Birçok gelenek ve görenek içinde en önemlileri aşağıda sıralananlardır
Haft Mewa
İran'da hazırlanan Haft Sinnin aksine Afganistan'da Haft Mewayı yani Yedi Meyva'yı hazırlarlar. Haft Mewa, kuru meyvalardan hazırlanarak kendi şurupları içinde sunulan bir çeşit meyve salatası gibidir. Bu 7 meyva, kuru üzüm, Senjed denilen iğde, antep fıstığı, kuru kayısı, ceviz ve badem ya da eriktir.
Smanak
Buğdaydan yapılan bir çeşit tatlıdır. Kadınlar bu tatlıyı özellikle geceleri biraraya gelerek ve sabahın ilk ışıklarına kadar şarkılar söyleyerek yaparlar. Bu şarkılardan bir tanesinin sözleri: Samanak dar Josh o mā Kafcha zanem - Degarān dar Khwāb o mā Dafcha zanem.
Gul-e Surkh Festival
Türkçedeki tam karşılığı Kırmızı Gül Bayramıdır (Gül diyerek aslında kırmızı lalelerden bahsedilmektedir. Bu bayram sadece Mezarı Şerif şehrinde ve yılın ilk 40 günü boyunca laleler gelişirken kutlanan eski bir gelenektir. İnsanlar, ülkenin birçok kesiminden bu bayrama katılmak için Mezarı Şerif'e gelirler. Bu bayram Jahenda Bālā denilen özel bir dini törenle birlikte kutlanır. Bu özel tören birçok Sünni Afgan'ın inancına göre dördüncü halife olan Ali ibn Abi Talib'in mezarının bulunduğu mavi camide yapılır. Kutlamalar, yılın ilk gününde yani Nevruzda camiye bir bez afişin asılmasıyla başlar ve değişik kutlamalar ile lale tarlalarında ve caminin etrafında tam kırk gün devam eder.
Buzkashi
Diğer kutlamalarla birlikte buzkashi denilen ve at üzerinde oynanarak yerdeki bir kafası kesilmiş keçi ya da koyunu yerden alarak rakibten önce hedeflenen alana bırakmak biçiminde oynanan bir oyunun turnuvası da düzenlenir. Buzkashi maçları daha çok Afganistan'ın kuzeyinde ve Kabil'de düzenlenir.
Özel yemekler
İnsanlar nevruz için özellikle de Nevruz arefesinde özel yemekler hazırlarlar. Genellikle, Sabzi Chalaw denen ve pilav ile ıspanaktan oluşan bir yemek hazırlarlar. bununla birlikte, fırıncılar sadece Nevruza has olan ve adına Kulcha-e Nowrozi denen bir çeşit kurabiye yaparlar. Nevruz için hazırlanan yemeklerden bir diğeri de Māhī wa Jelabī yani Kızarmış balık ve Jelabidir ve bu yemek özellikle pikniklerin vazgeçilmez yemeğidir. Afganistan'da, nişanlanmış çiftlerin ailelerinin, Nevruz ve yine diğer bayramlardan olan Ramazan Bayramı ve Beraat Kandilinde, karşı tarafa hediye vermesi ya da özel yemekli bir davet vermesi bir gelenektir.
Erguvan bahçelerine yapılan geziler
Kabilliler Istalif, Charikar ya da çevredeki diğer Erguvan çiçeklerinin açtığı yerlere özellikle yeni yılın ilk iki haftası piknik yapmak için giderler.
Jashni Dehqān
Çiftçilerin bayramı anlamına gelir. Çiftçiler, yeni yılın ilk gününde tarım üretiminin cesaretlendirilmesi için şehirlerin içinde yürürler. Günümüzde özellikle Kabil ya da diğer büyük şehirlerde şehrin önde gelenlerinin de katılımıyla düzenlenir.
Bahailerde Nevruz
Bahailer bu bayramı (Naw-Rúz derler) sadece bir bayram olarak değil aynı zamanda dini bir tatil olarak da kutlarlar. Ancak bu kutlama sadece Bahai takvimine göre yeni yılın kutlaması değil aynı zmanda tutmuş oldukalrı 19 günlük oruç'un da bitmesinin kutlanmasıdır. İrandaki Bahailer bu günü hala İran gelenek ve göreneklerine göre kutlarken, dünyanın diğer yerlerindeki Bahiler ise kendi yerel geleneklerine göre kutlarlar...
degerli dost Osman Öcal
siirin Biz Türk Milleti (Bütün Türk Topluluklari)Kültüründe ayri bir yeri var bu yüzden bu bilgileri Vikipedi, özgür ansiklopedinden kayit etme geregi duydum...
selametler
Yakup icik /Almanya
Uzatılan şal ile bayram payı alınsın.
Dinleyen var kapıdan pencereler tıkansın
Bu gece dilek tutan soğuk suyla yıkansın
*************
Yüreğinize sağlık.Farklı ve de güzel bir anlatım.
Gönül gözünüz açık olsun derim..
Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (36)