ÇOBAN YILDIZI
Mecnun oldum senin gül cemaline;
Akıttın acımı çoban yıldızı.
Bakıp da ağlarım kendi halime;
Yol göster garibe çoban yıldızı.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çoban yıldızı da çoban yoldızı dizeler duygudan patlayacak...tebrikler...
Sanat ve edebi yönden harika bir şiir. Ders kitaplarına konu olacak güzellikte Kardeşimi başarısından dolayı tebrik ediyorum.
Sevgili kardeşim : Osman Öcal
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bir şiir olmuş.
Yuvanızda huzur ve mutluluk , yüzünüzde sevinç tebessümleri hiç eksik olmasın, Kaleminizin her dem kudretli ve ilham yüklü olması dileklerim ile birlikte kardeşimin sayfasına Üçüncü Tam Puanı bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Yüreğinize sağlık hocam...
Kör ola gözlerim görmez olaydım;
Şu gönlümü soysuz kula salaydım;
Semadan baktığın toprak olaydım;
Yol göster garibe çoban yıldızı.
******************
En içten duygularla yazılan,anlatımı hoş bir şiir.
KUTLUYORUM SİZİ.......
Kör ola gözlerim görmez olaydım;
Şu gönlümü soysuz kula salaydım;
Semadan baktığın toprak olaydım;
Yol göster garibe çoban yıldızı.
Böyle yürekten sevgi, bu kadar güzel bir şekilde satırlara dökülüverir işte...
Teşekkürler ediyorum, duygulu yüreğinize ve anlamlı dizelerinize...
Üstadım, çok güzel bir şiir. Temasına gelince, İşçi Partisi genel başkanı Doğu Perinçek'in bu şiirden haberi olmamalı:)
Osman Öcal'ın tüm şiirleri incelendiğinde görülen özellik şudur: Şiirlerini Türkçenin yapısına uygun olan hece ölçüsüyle yazması...Dilin sade olması, duygu ve düşüncelerin bir bütün halinde, akıcı bir şekide sürüklemesi, genel olarak tüm şiirlerinde musiki havasının müstesna bir şekilde sezilmesi...Bu ortak özellikler onun şiirlerinin zevkle okunmasına neden olmaktadır. Sayın Öcal' ın şiirlerinin okunupta zevk alınmaması mümkün değildir.
Bu şiiri 11'li hece kalıbı ile yazılmış bir şiirdir. Bu kalıpta yazılan şiirler daha çok koşma, destan , aşık ve tekke edebiyatında görülür...Öcal'ın bu tarz şiirlerinde Karacaoğlan gibi saz aşıklarımızın şiirlerinde görülen bir musiki havası kesin olarak sezilmektedir..
Şiirde lirik bir tarz vardır.
İlk kıtası a-b-a-b, sonraki kıtalar a-a-a-b şeklinde yazılmıştır. Yarım ve tam kafiye ile yazılmış, redifin uyumu, dizelerin kendi içerisindeki alliterasyonu, çapraz ses uyumu şiiri zenginleştirmiştir.
Başarılı bir şiir. Tebrik ediyorum.
ÇELEBİ ÖZTÜRK
KIRIK KALEM ŞİİR TAHLİLLERİ DERGİSİ GRUBU
Sanki benim gibi sen de naçarsın,
Yol göster garibe çoban yıldızı.
TEBRİKLER...
TAM PUAN
Sn. Öcal
Yalnız dudaktan değil kalpten seviyorsunuz. Kocaman alkışlar. 10
En sevdiğim mısralar:
Kör ola gözlerim görmez olaydım;
Şu gönlümü soysuz kula salaydım;
Semadan baktığın toprak olaydım;
Yol göster garibe çoban yıldızı
Gönülden dostluğumu sunuyorum. Kabul buyurunuz lütfen.,
Sevgiler...
Farklı ve güzel dizeler,yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta