.
dağlar/
küstüm
dört duvar olmuş dağlara
çağırmayın beni cenginize
vurdukça
çocuklar gelir aklıma
sokmayın gece düşlerime
elinde yağlı ekmek ağlayanları
ölenler/
ki; en iyi şeydi savaş
tanrı gibi gezinen soytarılar
hırs oyuncaklarını alıp
düşerlerdi meydanlara
illa ilk kursun
gülümseyen çocuklara
barış/
kendim için istiyorsam namerdim
ütopya/
çiçekler var elimde
cennet sosyalist kokular sürmüş göğsüne
herkes
biri birine şeker verme derdinde
huriler yok
dem tutmuş yüzler
bir birine gülerler
kapalı
tadilatdayız
ve mesela /
çok şey dolardı bardağa
gözyaşı mesela
çay /
renk dedikçe
külü olsa
kırmızı boyansa
ağzında sigarayla
denize sarılan adamı anla
işte böyle
keyif rüzgarı çarpar bağrına
aşk /
orda sus/an kazanır
ayrılık /
gelirken yol sormuştun
dolandın durdun
kavuşup kavuşup bir akıyordun
dolanıyordun
işin çıkıyordu her gece
uyuyordun
köşe /
suyu arıyordu
burnunun dibinde
kanla sarılmış gölge
tutar eli
ılık kanı işte
görünmez
o kadar yakın dişe
sus/
tanımadığım
tanınmadığım tek yer
tek hece
körpedir kendince
özledim sen gelmeyince
kalabalık/
parmaklarımı saydım
yalnız değil
k/alabalıkmışım
boş /
kahve fincanı
fal satıcısı
ihanet
gölgenin ressamı
hala
mutluluğun resmin yapamadı
nasır /
- nasıl bilirdiniz
azrailin kılıcıdır
keser kan akıtmaz
güleni unutmaz
içi sevda
dışı naz
olsa sonbahar
olmasa yaz
mülteci/
içimde sınırlarım
köşe bucak kaçamam
14 03 2005
.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 7.8.2005 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!