Yamalı elbisesi,uzayan sakalı,tedirgin bakışları ile kahveden
içeriye girdi.Yüzüne ağır bir havayla birlikte,sigara dumanı çarp-
tı.Oturup,oturmamak konusunda tereddüt etti.Neden sonra usul-
ca bir masaya ilişti.Garsona elilye 'ÇAY' işareti yaptıktansonra,
kahvedeki insanları seyretmeye başladı.İçinden,
'ŞU İNSANLAR NE TUHAF,BEN AYLARDIR İŞ BULAMADI-
ĞIM İÇİN KENDİ KENDİMİ YİYORUM,BUNLARSA OYUN BA-
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Sn. Ertürk kaldımı böyle kişiler acaba.
Yalnız hikayelerde yaşıyor.
Varsa bile tek tük o da bize rastlamaz.
Allah vicdanının sesini duyanlardan etsin bizleri.
Kutlar saygılar sunarım.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta