Yolun henüz başındayım
Yeniden kendimi buluyorum
Yılları devirip geldim
Yok olan anılarım
Yenilenen hayallerim
Yüz yüze geliyorum
Yargıladığım geçmişim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Her gün yeniden doğmayı; olumsuzlukları dünde bırakıp, her yeni güne iyiye doğru değişimle uyanmak diye algılıyorum...........şiirinizden aldığım ışık bu.........kutluyorum tüm içtenliğimle.........Saniye Sarsılmaz
Yolun henüz başındayım
Yeniden kendimi buluyorum
Yılları devirip geldim
Yok olan anılarım
Yenilenen hayallerim
Yüz yüze geliyorum
Yargıladığım geçmişim
Yorulmayan arayışlarım
Yakıcı pişmanlıklarım
Yalan ve riya yaşayışlarım
Yorsa da beni hepten
Yeniden doğuyorum ben
Ne mutlu ilerlemiş yaşına rağmen yeniden doğmuş gibi kendini hissedenlere. Harikasınız Mehmet Bey.
Kutlarım..
Selam ve muhabbetle..
Ye nin hakim oldugu D nin hikayeltiği güzel şiir için teşekkürler....
Saygılarımla efendim...
usta yarınları ben en uzak mesafe görürüm. bir ömrün muhasebesini okudum. tabii ki insan bu yaşlara geldiğinde yaşadıklarından kimi övünür, k,im, pişmanlık duyar. ama utanacak yaşanmışilar yoksa (illa ki Sizin yoktur) diğerleri geçmişte kalmışlardır ve artık o bitmez yarınlara daha bilinçli yürümeliyiz. bir şey daha var usta o yarınların sonu yok ama kişilerin hangi yarını son olacak bilinmediğinden yapacaklarımıza biraz hız vermeliyiz.
bunları bana düşündürdüğünden dolayı teşekkür eder yaratıcılşıkta başarılarını dilerim.
saygılarımla:
rr.akdora
Yeniden doğmak dünü öldürmekle olur...ve ölülerimiz öylesine çoğaldı ki yer sorunumuz var öldürmeden doğmak gerek....ama nasılll sorusuna şiir cevap veriyor önce Tanrıya söz ver sonra kendinde....kutluyorum üsdat harika bir şiirdi iyi geldi günün ilk ışıklarında....saygılarımla abim
'Hayat dünle ilgilenmez,geriye doğru adım atmaz.Hiç bir gün doğuşu bizi günbatımının bıraktığı yerde bulamaz.Biz cesur bir bitkinin tohumlarıyız,yeryüzü uyusa da biz yürürüz' diyen Halil Cibran'ı anımsadım dizelerinizde.Çok güzel,derin ve anlamlı gerçekten.Yürekten kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta