Puslu bir gecenin sabahında
Parıldayan bir ışıkla uyandım
Perişanlık vardı bütün halimde
Paslı pencereden seyrederken
Pusların gölgesindeki dünyayı
Parçalanmış duygularla sarsıldım
Penceremin dar/küçük açısından
Portrelerini çekiyordum hayatın
Parlak günlere umut taşırken
Pozitif düşünmek istiyordum
Pusuda bekleyen kötülük/kötüler
Pısırıkların üzerine yürüyordu
Perişan etmek için hayatlarını
Parasızlığın kıstırdığı insanlar
Pörsük limon gibi sıkılıyorlardı
Pislik içinde bir yaşama şeklini
Paylaştırdılar insanlara sürekli
Parselledikleri tüm zenginlikleri
Post modernlikle yaşıyorlarken
Pekiştirdikleri zulüm yasalarını
Parlak sözlerle çağdaşlık kıldılar
Pırıltılı sözlerle gizlenmiş yalan
Peki dedirtiyordu kötülüklere
Pısırıklıkla hayatı yaşayanların
Peşin kabulleri olmalıydı sürekli
Pay edilenleri kabul gerekliydi
Paya rızasızlık başa dert getirirdi
Psikopat yapılı/çıkarcı insanlar
Pire için yorgan yakarlarken
Paylaşımlarında hiç adil olmazdı
Pataklamak için herkesi/her şeyi
Politika üretirlerdi durmadan
Patron kesilirlerdi tüm dünyaya
Payanda verenlerin şakşaklarında
Pembe gözlüklüydü çoğu insanlar
Pay edilen hayatlarını yaşarlarken
Pay edilenlere rıza kaderleriydi
Peşin kabulleri vardı yaşamlarına
Politikacıları onları kandırırken
Parolası adalet/özgürlük olan
Paydası çağdaşlık/modernlik
Posası ortada içi boş sözlerle
Pastorize bir yaşama itiliyorlardı
Perçinlenmiş tüm dayatmalarla
Pişirilip ortaya konan inançlarla
Pişmanlık her başa gelenden sonra
Popüler bir söylemdi sızlanmalarla
Parçalayan ağıtlar dizilerek olaylara
Psikolojik tedavileri vardı insanlığa
Portatif çözümler üreterek geleceğe
Pembe gözlükler takılırdı düşüncelere
Parantez açtım olumsuzluklar arasında
Pusuda kalan tüm hayat zorluklarında
Pısırıklığın sonucu tüm yozlaşmalara
Peşin kabulleri sildim sorgularımda
Paydamdaki bütün değerleri insanlığa
Pörsümüş içi boşaltılmış sunmamaya
Plan yaptım tüm gelecek hayatıma
Pozitif gerçeklerin parlak ışığında
Posta koydum dayatılan yalanlara
Portre çizdim yeniden insanlığıma
Pırıl, pırıl düşüncelerimdeki inançla
Paylaşacağım sevgiyi saygıyı insanlarla
Prensibim, eşitlik/özgürlüktür insanlıkta
Peki dediğim Tanrı’nın doğal yasalarıyla
Postal giymiş düşüncelerim olmayacak
Poşetlenmiş içi boş sözlerim olmayacak
Parsellenmiş fikir/hayatım olmayacak
Paçavra gibi atılan insanlığım olmayacak
Pankart açıyorum gerçeklerle dünyaya
Paketlemek için yalanı/kötülüğü karanlığa
25.11.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 25.11.2006 10:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adalet, özgürlük, demokrasi, cumhuriyet, haklar, insanlık, eşitlik, sevgi, saygı, bunlar ne güzel kelimeler... Ama içi boşaltılmadığı müddetçe..... Söz=düşünce=eylem olmadıkça, Herkes kendi fikrine göre bu sözlere anlam yükledikçe, Kendi içinde var olan dayatmaları karşındakilere yükledikçe, Güzel sözlerin ne anlamı olur ki? İçinde yaşadığım devir, güzel sözlerin alkışlandığı, yaşamda ise katledildiği bir devirdir. İşte asıl kavga budur. Gerçeği/gerçekleri yerine koymak... Yalanı/riyayı hayattan uzaklaştırmak..

Kenarda sıralanan P ler, güzel birer bayrak gibi göründü gözüme. Şiirde anlatılanları güçlendiren.
Hadi gelin peşimden, söylenenleri boş bırakmayalım, hayat verelim der gibi.
Mehmet bey, teşbihte hata yoktur. ' Sağlık Meslek Lisesi öğrencisi iken, Psikyatri dersinde okumuştuk. bazı psikyatrik hastaların buna benzer takıntıları mevcutmuş.. Hocamız takıntılı bir hastadan şiir okumuştu konuya örnek vermek için. O da 'D' harfine takmış kafayı 'dedem denizin dibinde deli dalgalarla debenirken, deli dalgalar dedemi denziizn dibine''' gibi... aklımda bu kadarı kalmış.
Aman ha sözlerim yanlış anlaşılmasın .:))) lütfen.Bu sizdeki ayrı bir meziyet. yürekten kutluyorum.
Harikasın, İnan çok hoşuma gitti.. Kutluyorum..
Paketlemek için yalanı/kötülüğü karanlığa
Size katılıyor ve pankart tınızın bir ucunda ben varım Değerli Hacam...
Şiirleriniz hep hayatın içinden,Hayal aleminde olan şiirler olmaması bana göre çok güzel.
Kutlarım Değerli Üstadımı...selamlar
TÜM YORUMLAR (18)