Dün bugün ve yarın
Devlete baba der halkım
Derinden güven içinde
Dilinde gönlünde
Dualı saygılar içinde
Devlet babası halkımı
Davranışlarıyla şaşırtır
Değerlerine sahip çıkmaz
Düzenbazlar oyun oynar
Derin devletiyle tartışılır
Dipsiz kuyular içinde
Delik deşiktir her yeri
Düzensizlik düzenindedir
Demez nedense, bu nedir?
Derin konuşanları susturmaz
Derine sanki rıza gösterir
Düzenbazlar sürekli öndedir
Demez derinim yoktur benim
Derinden söz edeni silerim
Değerli fikir adamları
Derinden tartışırlar
Derinlikte güç kazanır
Derinlikteki güçler
Düze çıkaramaz derini
Derinleri, derince tartışılır
Düşün, bak ürettiklerine
Dünyaya zararlı olanlar
Doğal yaşama aykırılar
Değil mi? İçki, sigara
Der; “sağlığa zararlıdır”
Düzgünce yazdırır üstüne
Dağıtır, satar halkına
Değil mi ya? Baba işte
Devletindekileri zehirler
Doluca da para kazanırsa
Demeyin, bu nasıl baba?
Düzenbazlar düşürür ağına
Düzgün kızları, kadınları
Derinden kadın pazarlarlar
Devlet babaya sor cezası ne?
Der, işte üç beş gün yatar
Devlet baba verir vesika
Düzeni bozulan kadınlara
Der, git alın terinle pazarla
Düzen ve adalet içinde
Derinden hiç çalışma
Dersin, ne biçim baba?
Düşenler değersizleşmiştir
Düşürenlerin cebi şişmiştir
Düğümlenen sorunları vardır
Dönüp halkıyla paylaşamaz
Dinlemez, halkını duymaz
Dayatır hep kendi dediklerini
Der, ben size ne diyorsam
Düşünmeden doğru demelisiniz
Doğrudur der, halkı babasına
Devamlı sevgi ve saygısıyla
Devlet baba, ne der bu saygıya?
Dağıtır mı? Sevgi, güven halkına?
Dikenli yolda yaşar gibi
Devamlı yaşar sevenleri
Dün, bugün ve yarınlarda
Derler sevgiyle hep birlikte
Devlet baba sen çok yaşa
Devlet baba duyar bunları
Değerlenir kurulur başa
Düzensizlikler olsa da
Düşünmez baştakiler asla
Değersiz tartışmalarıyla
Dalarlar deri koltuklarına
Diyorlar sanki devlet baba
Düzenle adalet sağlayacağına
Deruhde* görevlerini unuttu
Der/deriz/derler gibi baksana
15.03.2007 - İzmir
Deruhde= Yüklenme iş edinme. Üstüne alma. Görev yüklenme
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 15.3.2007 09:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu çalışmanın hikâyesi: Derin devlet tartışmalarında suskun kalan yetkililerin. Niçin derin devlet tartışmaları yapıyorsunuz? Bu devletin anayasal kuruluşlarına hakarettir diye herhangi bir şekilde girişimde bulunmamasının anlaşılamaması. Kadınları tuzağa düşürüp pazarlayanlara karşı yasaların acizliğinin. Üstelik zorlanan, kandırılan kadınlara vesika verip çalışmalarını yasallaştırılan mantığın. Namus kavramlarıyla, ailelerinden itilen, toplumda ret edilen kadınlarımızın ve kızlarımızın, bir de devlet tarafından yasal olarak belgelenmesinin. Kadın haklarının kutlandığı dönemde hala gündeme getirilmiş olmamasının şaşkınlığı, Bu konu aklıma geldikçe şu sorular hep kalbimi yakar.. 1. Hangi ana, baba kızının kötü yola düşmesini, üstelik vesika verilerek genelevlerinde yasal olarak çalışıyor görünmesini ister? 2. Hangi koca karısının kandırılarak yoldan çıkarılmasını, geri dönemediği için, ya intihara, ya da kötü yola düşmesini, üstelik vesika verilerek çalışmasını/çalıştırılmasını ister? 3. Hangi kardeş, kız olsun, erkek olsun, kardeşlerinin bu hale gelmesini/getirilmesini ister? 4. Hangi kız veya kadın, böyle bir durumla karşılaşmak ister? Çaresiz kalıp eline vesika tutuşturulup çalıştıracaklara sermaye olmak ister? 5. Ve devlet, yasalarıyla, gücüyle, insanların özgür iradelerinin dışında yapılanlara karşı tedbirler almak, korumak, kollamak için yasalar çıkarmak zorunda değil midir? 6. Hangi devlet üstelik baba sıfatıyla sıfatlanıp, çocuklarının kötü emellere düşürülmesine rıza gösterir? Düşürenlere bir şey deme noktasında pasif davranır? Üstelik düşenleri koruma altına alacağına, düşürülen onurlarını kendilerine bir şekilde vereceğine, ellerine artık kötü yola düşmüşsün, alsana bir belge, git sağlık kontrollerini yap ve şu şartlarda kendini pazarla diyebilir? Bir baba böyle bir şey yapabilir mi? 7. İnsanlık haklarını, kadın haklarını savunanlar. Kadın ve kızların bu hallere düşürülmesini, yasaların bu konularda aciz kaldığını, üstelik kadının yasal olarak vesika verilerek genelevlerde pazarlanmasını nasıl kabul edebilirler? Hangi mantıkla bu konularda tepkilerini gösteremezler? Ben maalesef bunları anlayamadım/anlayamıyorum. Anlayan var mı? Acaba bu konuda, sivil toplum kuruluşları, hukukçular, yasa koyucular ne diyor? Ne yapıyor? İnsan sağlığına zararlı olduğunu, bütün akıllar teslim etmişken, üstelik akılcı olmayı devletin temel politikası kabul etmişken, içki ve sigaranın, zararlı olduğu bilinerek, hatta üzerlerine yazılarak, halka satılmasının, halkın sağlığını korumakla görevli devletin niye yaptığını anlamak güçtür. Üstelik halkın sağlığının korunması, kollanması, gerekli tedbirlerin alınması, devletin görevi olduğu halde, devlet baba olarak, nasıl böyle insan sağlığına zararlı ürünleri üretir, satar, sattırır, ithal ettirir. Bunun mantığını anlamak güçtür. Nedenleriyle bir serzeniş olarak yazılmıştır. Ve vatandaş olarak, anayasal haklara istinaden yetkililerin düşünmesi/düşündürülmesi istenmiştir.

kaleminiz dami olsun
saygı ve sev gilerimle...
DAİM OL. FARKLI BAKSAK BİLE AYNI YERE BAKIYORUZ. DEVAM..DEVAM...
saygılarımla:
rr.akdora
TÜM YORUMLAR (42)