Düşünmeyi düşündüm
Düşünmenin yasaklarında
Düşüncelerde akıllı olmayı
Düşündüm akıllar arasında
Deli olmayı düşündüm
Delirmeyi bir an
Delilikle delirmeyi
Deliliği tarif edemedim
Düzenin çarkına yenilmek mi?
Düzenbazlıklara isyan mı?
Deli olamamak için
Düzene ses çıkarmamak mı?
Düzeni tartışmamak mı?
Delilik, hak ararken sorgulamak mı?
Delilikle akıllılığı
Delicesine tartıştım
Deli olmamak için
Dünyamı anlamlandırmak için
Düzen gördüm
Düzensizlikler içinde
Düzensizliğin düzen olduğu
Düzen arayanların
Düzensizliği çare bulduğu
Düzeni çıkar olanlar
Düzene çıkarlarıyla saldırıyorlar
Düzendeki hakları kendileri alıyorlar
Düzenin adaletine çomak sokuyorlar
Düşündüm nasıl düzelir?
Düzelir mi, düzelmez mi?
Düşündükçe açmazda delirdim
Devranı döndürenler memnunlar
Devranda sönenler yangındalar
Devir böyle gelir böyle gider
Deyişlerinin kutsallığında uyuyorlar
Düzensizlikte gerçekleri aradım
De. Diyeceksen gerçekleri herkese
Delicesine bana baktılar
Dediler, bütün inançlarıyla hınçla
Deli misin? Yalan bizim neremizde?
Doğrular çıkıyor farklı sonuçlara
Doğrular her farklı akılda
Doğrularda yalan aramak başka
Doğru denilen yalanlar başkasında
Doğrular olmuş herkesin kendi yanında
Deniyor yalancısın sen hep başkasına
Devrimler gördüm
Dünya yaşamımda
Devirdiler önce her şeyi
Devrildiler sonra kendileri
Devrimler devirme bilincine
Devrim döngüsüne yenilince
Devrimsizlik kaldı ortada
Devrim sanıldı devirici düşünce
Döngü başlıyor kısır döngüde
Deviriyorlar, devriliyorlar
Deviriyorlar, devriliyorlar
Düzen bu “böyle gelir böyle gider diyorlar”
Donuk duran hayatlar görüyorum
Düşüncelerde sarsılmıyorlar
Donuk hayatların tanrısı çıkarlar
Düzende çıkar çatışmasında buluşuyorlar
Deniliyor, “bana dokunmayan bin yıl yaşasın”
Dokunmayan dokununca yükseliyor figan
Donuk gözlerle bakılıyor başka figanlara
Denilmiyor hiç, bize de gelir bir an sonra
Demir, çelik, bakır, altın
Değerli olan her şey
Düzenlendi silahlara
Düştü can alıcı yolculuklara
Devir öldürme, vurma devri oldu
Devir ocak söndürme devri oldu
Doğruluktan ne varsa tükendi
Doğru yerine yalanlar yükseldi
Değersiz görülen hayatlar
Devasa silahlarla silindi
Düşüncelerdeki insan hakları
Delilerin, çılgınların çıkarlarına yenildi
Düşündüm düşünceleri
Düşündüm dinleri
Dinler Tanrıdan geldiği gibi
Değildi hayattaki yerleri
Değiştirilmiş çıkarlarda
Değişmişler yasalarında
Dergâhlar, medreseler
Dini yeniden belirlemişler
Dinden Tanrıyı kovup
Dine kendileri Tanrı olmuşlar
Din kitabı kuran raflara konmuş
Din kitabı sağır kulaklarla okunmuş
Doğrular yalan hayatlara delil kılınmış
Devir riyakârlıklarda dindar kılınmış
Dine ait sözler girmemiş kalplere
Din girmemiş hayata düşüncelere
Düşünenleri gördüm düşüncelerde
Düşünenler sığınmış birilerinin arkasına
Düşüncesini kendileri savunamıyor
Düşünceleri güçlü olanlara dayandırıyor
Diyemiyor bu benim görüşüm dürüstçe
Diyor hep, “şu şöyle, bu böyle demiş”
Diyor, “sen kim oluyorsun itirazın niye? ”
Düşünmüyor Tanrı kendine akıl vermiş
Düşünmüyor aklını başkasına köle etmiş
Düşüncelerdeki acizliğini bilinçsizliğini
Devamlı başkalarının arkasına gizlenerek silmiş
Dürüstçe çıkamıyor ortaya düşündükleriyle
Dürüstçe tartışamıyor kedi gerçekleriyle
Düzeni, yasaları, insanları silah kullanıyor
Dediklerine karşı çıkanı silahlarıyla vuruyor
Düşüncelerindeki, bilgilerindeki zaaflarını
Dayatmalarıyla kuvvetlendirmeye çalışıyor
Devletini halk baba görüyor
Devletinden babalık bekliyor
Derinden, içinden gelen umutlarını
Devlet babası ise bir bir öldürüyor
Düzendeki çıkar çatışmalarında
Devlet olamıyor bir türlü halkının yanında
Devlet sürekli istiyor, halkı hep veriyor
Devlet halkının istediklerini veremiyor
Devlet, millet, Sakarya hesabında
Düzenin tanıdığı haklar güme gidiyor
Doğayı düşündüm geçmişten bu güne
Devrin seyyahı Evliya çelebi
Diyor, “Manisa’dan ta… Erzurum’a
Daldan dala bir sincap giderdi”
Deli olacak insan bu söz üzerine
Düşün, bu ormanlar, ağaçlar nerede?
Doğa, yakılıyor, yıkılıyor, harap ediliyor
Düzensiz bir şekilde çıkarlara kurban ediliyor
Dâhili harici turizm patlamaları derken
Dâhili harici çıkar patronları derken
Dâhili harici düşmanlıklar derken
Dâhili harici politikalar derken
Doğal kaynaklar bir bir gidiyor
Dünden, bugüne, bugünden yarına
Düşündüm geleceğimizi, çocuklarımızı
Dünden bize kalanlar bunlardı sorumsuzca
Düşündüm bizden yarına ne kalacak?
Delicesine sevdiğimiz çocuklarımıza
Durumlarını, geleceklerini yaptığım hesapta
Don gömlek kalacaklar sanki ortalıklarda
Doğası, yaşamları yok edilmiş yaşamlarında
Dedim kendi kendime
Düşünmeyi bırak artık
Deli olmak mı istiyorsun?
Delilikte akıllık mı arıyorsun?
Desem de böyle içim yanıyor bilesiniz
Duramıyor aklım, beynim harap bilesiniz
Düşüncelerim ihanetler içinde bilesiniz
Düzen gelecekleri yok ediyor bilesiniz
Düzeltmeden, hesaba çekmeden kendimizi
Durumlar asla düzelmeyecek bilesiniz
Doğrulara sahip çıkıp yalandan kurtulmadıkça
Doğrularla hayatımızı baştan kurmadıkça
Dindarlıkta din dışı yaşamları bırakmadıkça
Düşüncelerdeki güzelleri hayata yansıtmadıkça
Düzeni düzenbazlardan kurtarmadıkça
Derim, asla kurtuluş yok yarınlarda! ...
09.09.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 9.9.2006 10:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalandan bir aylığına uzak durmaya ant verelim...

Sevgili Dost, senin şiirlerini okuyunca toplumsal mesajlarına ve öğütlerine hayran olmamak elde değil. tebrikler başarılar kardeşim. sevgi ve selamlar.
Dediniz ve çok hakkınız var Hocam emeğiniz zeval görmesin
Yüreğimle alkışladım
Sevgi ve sağlıcakla kalın
Dediklerinize aynen katılıyorum.
Kutlarım.
Sevgili Mehmet Çobanım,
Yine esmiş çağlamış yürek, her sandıktan yeni yalanlar çıkacaktır umutsuzluğu kader gibi yurdum insanının sırtına yükleyenler tarih önün de elbet hesabını verecekler bir gün mutlaka.Her bir şiirini okuduğum da gaza geliyorum Çoban bak düşünce suçundan içeri girersem sigara getirmesi sana düşer karışmam.sevgiler.
TÜM YORUMLAR (9)