Saflığım saf tutmuş tutku seccadende. Mistik güzelliğine, aşkı büyüten derin menkıbelerin var diye belki beni hep Şems tutarsın diye sevdim işte.
Aşktan gitmenin ârâfında gönlünün rafındaki kitapları okudum.
-Okunmamış sözlerin var,dokunuyor bağrımda. Hiç kimseye söyleyemediğin sözlerin var, tozlu cümleler arasında kaybolmuş.
Vav halinde bekleşiyoruz “elif “ güncene. La deme bana sakın.
-Ben var; ama benden kalan sen yok.
-Lütfünü ilmi akışlara çeviren pınar gözlerin yok. Derinlere akmak isteyen filmi sözlerim. Ya da felsefi hayıflarım var kimsenin anlatamadıkları üstüne su olmak.Suyun üstüne su yazmak.
Tâ senden akan pınarların narı olmak, yakmak ya da dağılmak ateşinde. Ya da küllere gül olmak. Ya da gülüne diken olup sinene batmak.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.