Gönül bağımın kelepçelerini attım sensizliğin sonsuzluğuna.Son aslında senin başlangıcındır.
-Alabora olmuş geçmişin mişli geçmiş kipinde çekilmezlerini yazdı kaderin cilvesi.
-Nazlarının paylaşılmamış küresinde üşüdüm.Ruhuma inen penguenlerin raksında dilsiz şarkılarım söylendi.
Ben hiç söylenmemiş sözlerin bestesiyim. Asiliğime kadar asriyim.
Keyfime dönencelerin düşenmiş.
* Düş, dul kalmış gecelerinde.
-Sevgiye gündüz olan bakire gelecek koynumda. Çünkü ben aşkın kaderine Kadir. Ben sensizliğin yarattığı bütün acılara karşı sabrın Sabri’siyim.
- Sol yanım ada, sen ve senden kalanlar kara bahtımla beraber aşk toprağı.
Issız,isimsiz, sensiz; hatta bensiz bir adaya düştüm.
-Soru kendisini sordu.Almak isteyeceğin üç şey.
Bir sen, iki sen, üç seni de beni de seven sen.
-Çok uzak bir benliğe gitmiştim döndüm kendime sevgilim. Adada değilim, sende olmadığım gibi.
- Hani hatırlar mısın ? Pikniğe gitmiştik. Arabanın lastiği patlamıştı. Değiştirme sırasında yağmur yağmıştı. Sen ıslanma diye yandaki ağacın altında saklanmıştın. Şimşekler çarpmıştı.
-Korkmuştun, yanına koşarak gelmiştim.Sarılmıştın korku,sevgi karşımıyla. İşte o sarılışı istiyorum şimdi. Sonra biz ağacın altındayken arabayı kaçırmaya çalışan hırsızlar tekerleği patlak olduğundan orada bırakıp gitmişti. Arabanın yanına gititiğimizde hırsızlardan biri silahını kafama doğrulmuştu.
-Sen korkudan tir tir titreyip benim için ağlıyordun, işte ben o, ağlamanı istiyorum. Derken, adam tetiği tam çekeceği sırada şimşeklerin vurduğu tepeden taşlar yuvarlanıp geldi.
-Bir taş adamı yere serdi. Adam orada can vermişti.
-Ölümle aşk arası karışık anlar yaşamıştık.
İyi ki varsın, iyi ki seninleyim, iyi ki seni tanımışım demiştin.
-İşte işte bu cümlelerini istiyorum yeniden. Haydi bedava konuşmalar bekliyorum bu yaralı yüreğime.
Sığındığım yürek mağaralarında aşk kurtları var.Kurt bir mit, kurt bir simge,kurt faşist bir öğe.Aç bir kurt değilim. Beni benzetme bu kimsesiz fikirler cehenneminde.
-Mutlak gerçek belli, ruhumuz temiz,özümüze kadar pak bir akışın aynasıyız.
-Küçük beyinlerin fikri maşası değilim, bütün değillerim böyle softa düşünler üstüne.
-Sosyalizm, Faşizm, Ulusalizm, Devrimizim gibi fikri atomlara karşı parçalanmamış sözüm yok.
-Tek doğru, tek yüreğin kutsi sesindedir. Beni anla bu kadar fikir kirliği varken. Bu kadar basit maşaların papağan gibi öttüğü soysuz demlerden kurtar beni.
Gel sokul kimsesizliğime. Gel kurtar beni siyasi fosillerin kemirdiği vatan ile çıkar arasındaki bağıl gerçeklerden.
-Derin sülünlerin emdiği haramların gölge düşüncelerin kurtar beni.
-Sensizliğimi paylaşan yürek hırsızlarına karşı gelişinin alarmını tak.
-Kimse senden başka giremesin bu gönül evime. Bir de kamera tak senli demlerin evine.
-Senden başkalığı çeksin.Sensiz çektiklerimi çeksin. Gör pür halimi.
Sensiz izler biriktirdim, esrik hayaller çeşmesinden. Oluk oluk seni içtim kaderin ağzıyla.
-Sustum.
-Susadım.
-Sevdim.
İsyankâr kalakalışların kalaycısı oldum, tasalarımın tasını boyadım. Kana kana seni içmeye hazırım.
-Gidişine nazire olarak gelişini yazdırdım kaderime. Sen geleceksin biliyorum; ama zamansızlık kumar oynuyor.
-Ben kazanıyor; ama sen yok.
-Bekleyiş kendi işsiz kalıyor sayende. Aşksız, işsiz, gönülsüz bir sürü insan var.
-Gönlüm doluydu senle. Şimdi boşluk doldurmaların var.
Hep üç nokta bırakıp susuyorsun nefretlerine.
Gel ,suretlerin resme seçkin bercesteler gibi olsun. Çerçevesi yürek sarmalından olsun. Sen olsun, senin ilk ve son bakışının ressamıyım ben.
Aziz çizgilerin şifresindeyim. Fırat sol yanıma fırtınalar öğretti.
Saçlarında esmeyi öğret.
-Azize gibi gel , deniz fenerime.Yarın senli gemilerin geliş gününe yar.
-Aşkın bütün makamlarında çalacağım seni. El azize olmaktan kurtaracağım seni el aziz olarak önce bağrıma,sonra sol yanımda büyüyen sonsuz sevgiye taşıyacağım bilesin.
Kayıt Tarihi : 16.10.2011 01:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!