Sen eski çağlardan kalma bir anıt,
Ben, Âdem Baba'nın torunu.
Sana taş diyorlar, bana insan,
Senin başında bir leylek yuvası,
Benim yüreğimde insan sevgisi.
Çağlar boyu dimdik durabilmişsin ayakta;
Neler gördün, neler duydun bilinmez.
Hep görmüş, duymuş, susmuşsun,
Söylenecek çok sözün var sanırım,
Dile gelip bir söylesen.
Oysa susar beni deli edersin,
Julyen sütunu mu nesin?
Kim getirmiş seni bilmem nereden,
Kimler yontmuş, kimler yapmış, ne için?
Julyanus'u bil tanımazsın,
Anibal'ı, Sezar'ı, Brütus'u,
Büyük İskender'i sorsam bilmezsin.
Söyle bana taş mısın, mermer misin,
Julyen sütunu mu nesin?
Dimdik duruyorsun çağlara inat,
Acıkmazsın, susamazsın, üşümezsin.
Ne anan baban var, ne çocukların,
Sen bu denli duyguları bilmezsin;
Senin yüreğin varsa taş,
Acımasız, ağlamazsın, sevmezsin.
Julyen sütunu mu nesin?
Yıldırım'ı tutsak etmiş Timurlenk,
O günlerden bu günlere dek,
Dövüşmüşler, öldürmüşler, ölmüşler,
Sen görmüş duymuş, susmuşsun başın havada.
Musa gelmiş, İsa gelmiş,
Muhammet'ten sana ne?
Seni etkilememiş yıkılan, yanan,
Bir gün seni de yıkar bu insanoğlu.
Ne var ki sen taşsın, acı duymazsın,
Senin bu hâlini kıskanıyorum,
Julyen sütunu mu nesin?
Kıskanıyorum seni Julyen sütunu!
Taş da olsan seni kıskanıyorum.
Üst üste yığılmış taşlar;
Alttakinin üsttekinden şikâyeti yok,
Üstteki ezmiyor alttaki taşı,
Savaşsız, kavgasız, gürültüsüz,
Eğilmeden, bükülmeden, parçalanmadan,
Çağlar boyu dimdik durabilmişsin.
Bana taş sabrı ver Tanrı'm nerdesin?
Taş da olsa seni kıskanıyorum,
Julyen sütunu mu nesin?
Kayıt Tarihi : 30.4.2004 17:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!