Jojo! Seni şaşı gözlü, çirkin şey. Burnu ceviz, kıçı kurdeleli, sırtı çimene bak çimene duası. Suyundan biraz içebilir miyim?
Jojo! Bak dağ yarıldı ve bir mesih doğdu. Her yan bir kıble şimdi, secdeye vardı insanlar. İyilik adına, kutsal yolculuklar adına, çöl adına, serap ve şarap adına bırak da çimenlerinin arasında saklanayım.
Jojo! Babam hain, annem ceset, abim Dehaq! . Derler ki bu sefillik müstahaktır müstahak.Ama bu, bir mide bulantısından başka bir şey değildir. Yani, ufak ve pamuksu ve üşüyen ellerimi yaşamın gırtlağına soktum da böyle oldu.
Jojo! Gayrı, kaldırımlarda bir böceğim. Alnımda ayak izleri. Zevk doğurmuştu beni, şimdi de zevk öldürüyor. Kaldırımlarda bir böceğim. Günahını ödüyorum zillerin, davulların, ıslaklığın, mabedin, ayinlerin ve o bir kaç damla kanın..Artık bu şehir geri dönüşüm kutusundan başka bir şey değil. Sulanırsın, filiz verirsin, kırpılırsın; sonra çirkinleşir, çürürsün. Kokuna dayanamaz olurlar. Toprağa gömerler Jojo toprağa.
Jojo! Kente iyilik melekleri doluşmaya başlar. Gün boyu gökten yere inerek. Kanat çırparak. Gökten yere... O kadar kırık ki bu sahne, her parçasını ölü bir ruh taşır. Daha ışık yeni verilmişken, kenti bir sağanak alıp gider. Melek yağar gökten Jojo melek. Ağızlarından sarkan dillerine çıplak ayaklarımın kirini sürdüğüm hastalıklı, kötürüm melekler. Saman, çorap ve kırmızı ip aşkına sen kır kanatlarını da melek olma.
Jojo! Mavi rengini bir önlükte sevdim ben; içen bir şairin işaret ettiği gökten değil. Kapılar açıldığında, bir zil sesi ve koşuşturan kuru kıçlı kuzucuklar. İşte budur terazi ki hiç bir kefesine beni koymazlar. Ağır gelirim Jojo. Alışkanlıklarını yıkar ağırlığımın yarattığı bu gerçek. Mısır aldım jojo! Bu iyi bir alışkanlık olur diye düşünüyorum. Aziz'im sağ ol.
Jojo! Kırık zekalarıyla, salyalı ağızları ve cinselliğin meşruluk kazanmış davranışlarıyla boynumu vururlar. Ölmem gerekiyormuş Jojo! . Yoksa, onlar bu sahipsiz güzelliğe dayanamaz, kendilerini tutamaz, tanrıyı, örf ve adeti, çokluk mantığını unutur, zavallı bir hayvan gibi uluyarakruhlarını kirleteceklermiş. Benim üzerimde bunu yapma hakkını kim veriyor onlara? Kim yaşanmamış bir hayatın kendilerinin bildiği gibi biteceğini hesaplayabiliyor böyle? Silmeli bunları Jojo. Geldikleri yere göndermeli.
Jojo! Çimenlerin soluyor. Göçüp gidiyorsun. Hiç zor değil yaptığın, değil mi? Sadece çekip gitmek... Bunu ne kadar da yaşattılar bana, bir bilsen! ... Ama bilme Jojo, sen bilme. Çimenlerin soluyorken sen bilme. Canın azalıyorken sen bilme. Koy ellerini ceplerine de gör beni. Abim bekler.
Jojo! Avuçlarıma para doldur.
Kayıt Tarihi : 13.7.2006 10:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu cesareti gösterebilmek daha zordur...
Murathan Mungan
TÜM YORUMLAR (3)