Sırtını çevreleyen zincirli kuşların,
Ötüşmeleriyle değil ağlaşmalarıyla meşhur.
Dev gibi adımları olan yavruların,
Ayağına takılan her çelmeyle.
Gökyüzünü kaplayan karanlıkların
En iç açıcı haykırmasıyla
Kaldır başını ve göğüsle!
En vurdum duymaz sillelerin,
Karnı alabildiğince aç ve yaralı.
Simsiyah kar taneleriyle oynayan çocukların
Korkmadan bembeyaz tutuşlarıyla.
Koskoca dağın,
Minik bir tepeye yenik düştüğü inlemesiyle.
Aç kulaklarını ve dinle!
Koskoca geceye, küçük bir bıçak darbesiyle
Sessiz ama derinden ve bir o kadar yakıcı.
Yeni filizlenmiş ayrılık ağacının kökleriyle
Zifiri kuyu dibine gidişlerin en dönülmezi.
Görmeyen gözlerin;
Dokunmaya hasret elleriyle,
Kutsal topraklarda gezinir gibi teninde.
Aç gözünü ve hisset!
Kalemine bağlı ağır ağır prangalarla
Beynine sokulmuş ve olabildiğince çirkin.
Kırlarda koşan esmer çocukların
Yankılanan gülüşleriyle ve kör bir kurşun.
Seven göçmen kuşlarının yaralı eşleriyle
Gidemedikleri kara parçaları ve öldüğü topraklar.
Kaldır adımlarını ve ilerle!
Kayıt Tarihi : 4.8.2018 15:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gerçekten yaşamak; yaşadım, yaşıyorum diyebilmek direnmektir: zalime, haksıza, yanlışa... Hiçbir şeye direnmeden dünyada sadece vakit geçiren, yaşadığı olayları ve gördüğü olguları sorgulamadan sadece sopa kimin elindeyse onun istediği tarafa koşan insanlar; nefes alıp vermelerini yaşamalarına yorabilirler ama bu onların birer ölü olduğu hatta hiç doğmadığı gerçeğini değiştirmez. Doğmak, size bir beden verebilir ama direnmek sizi bir ruh sahibi yapar. Diren ve yaşa!
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!