uyandım bir hayvanın omurgasında
göğsümde yüzyılın ayak izi, o soğuk damga!
daha mavi bir yüzle öpülmek için
uyandım ki
suyun tadı vardı
karanlıkta kara bir desen
takla atan güvercinler ve çember
sesler duydum, sözden
..........
..........
Kayıt Tarihi : 20.7.2011 00:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

(bence) hiç olmazsa minimum düzeyde, 'akıcılık' içermeli ki ;
sürrealist şiirler algılardan gittikçe uzaklaşan bir imaja bürünmesin..
Akıcılığın önemsenMEdiği şiirlerin şamsımda uyandırdığı ilk izlenim;
' ne bu ya- topal ördek gibi..! ' düşüncesidir..
__ Yada rastlantısal geçişler halindeki film kareleri gibi.. ! ___
Şiirin kapalı olması, şairin tercihi/dir, saygı duyarız.
Şiirin tarzı -türü -tekniği konusunda, okurun tavsiyevari fikir beyanı,
bence şairin tercihlerine karışmak gibi olur.
(Elbette şiirdeki olası hatalar-eksikler yada ölçüsü kaçan unsurlar-
edebi teknikler vs. hariç)
-
' güneş ormandan kesildiğim yeri
göremeyecek kadar çocuktu,
dedim '
(şeklinde yazılan son bend teki ): 'dejavu' yada ters algı..-bozuk algı,
imgelem (yada her ne ise),
(sürrealist bir şiir de olsa..) metafizik yada kozmik sürecin -
bilinen algısıyla ters düşmemeli.. (bence).
Yani, 'ormandan kesilme'yi bir milyar yıl öncesi olarak farzetmiş olsak,
(Yirmi milyar yıl ömür biçilen) Güneş 12 milyar yaşındayken (daha) 'çocuk'
olması/na.. acaba benim matematiğim mi yetersiz kaldı diye kendime -
sormadan edemedim..!
-
Şairin paylaşımı ve emeği için teşekkür ederiz./Başarı dileriz./n.a.
bazı aydın geçinenlerin halktan kopukluğunu
kendilerini dev aynasında görüp halkı aşağıladıkları gerçeğini yazınca yasakçılığa soyunuyorsunuz öyle mi? Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı.Elbette bazı şeyler yasaklanabilir lakin belaltı vuruşları yasaklanmalı.
Seks manyaklığı yasaklanmalı.vesselam.
Bir şair kaç gönüle hükmetmiş ise o kadar büyük bir şairdir.
Şiir müzik değildir, resim değildir,bu sanatlardan yaralanır; ancak şiir duygudur anlamdır.Soyut resim gibi, evrensel müzik gibi aynı dille herkese aynı mesaj verilemez.
Bir şair çok az kişi beni anlasın, ve ben onların gönlüne taht kurayım bu bana yeter, ama bu taht çok yüksekte, çok can alıcı, çok parlak olsun da diyebilir. Çok yerinde ve doğru bir anlayıştır.Saygı duymak gerekir.Ama kendi yetersizliğimden de olsa bu şiir benim şiirim değildir.Dolayısıyla şairde benim gönlüme girememiştir.
Bu yolu seçen, dar bir kitleye hitap eden şair unutmasın ki takipçileri bile onu tam anlamadan seveceklerdir. Aslında anlayamadıklarını ifade edemeyecekler ve bir süre sonra şairin ateşli savunucusu olmayacaklardır.
Bundan dolayıdır ki anlaşılırlık ve şeffaflık şiirde olmazsa olmaz olan bir unsurdur.Mazmunların sayısı azaltılmalı.İstiare yerine teşbih seçilmeli...Telmihler sezdirilmelidir…
Şair tanındığında eseri anlaşılır.Şair kendini tanıtmaktan utanıyorsa çekiniyorsa eser iyi anlaşılmaz.Bu da okuyucunun kabahati değildir.Bu cümleyi şairin kimlik bilgisine rastlayamadığım için paylaşma ihtiyacı duydum.
Saygıyla…
Ancak bu şiirin günün şiiri olması nedeniyle ve isminin anlamı her ne ise ilgimi çekti ve iki üç kez tekrar okumama hatta yapılan yorumların tamamını okumama sebep oldu. Şiiri çok anlaşılır bulmamama rağmen tenkitlere katılmıyorum.
Çünkü şair kendi duygu düşünce ve hayal gücünü dizelere döker, anlayıp anlamamak okurun kapasitesine kalmış. Şairin yüreğine sağlık.
TÜM YORUMLAR (23)