beni Allah’ın konuşmazlığına kapadılar
çocuktum
çıldırdım
babamı bir şirket aldı, annemi nevroz
kardeşimi ise ordu
öldü
parmaklarımın arasına bıraktığı boşluk
saatlerdir delirmek için susuyor
onun için dua etmiyorum
yas tutmuyorum
benimle konuşmayı çok mu istiyorsun?
yaklaşan yağmura bak
geçip gittiğinde
solup giden çiçeklerden
kalbim hakkındaki her şeyi öğreneceksin
-Ey! karanlık şairleri anlaya anlaya bitiremeyen budalalar!
susun!
şimdi
boğazı kesilerek uyandırılmış bir çocuk konuşacak
içinizden özellikle bu gece ölecekler olanlar
-bu şiir
yalnızca yaşlı atların
genç insanların insafına karşı vurulabildiği gece yarılarında
the cure-this is a lie eşliğinde okunacak-
kalbim
Adım
Setubal Yalnızı
insanları
onlara gönderilen kutsal kitapları
ve kendi elleriyle yaptıkları yasaları
reddedebilecek kadar yakından tanıdım
cevapla ömrümü
sevmezsen
en ihtiyar yerinden tut
eskicilere ver
seversen
menekşelerin kadife düşlerine gizle
sen kalkıp onlara gittikçe
kendine hiç gelmeyeceksin
sen kendine gelmedikçe de
ben seni hiçbir zaman bulamayacağım
ve ben
-Bu bitkiyi yiyen,
ölmüş hayvanların etleri de zehirlidir-
sağ elinde seni İstanbul’a götüren tren bileti
sol elinde sabaha kadar kestiğin dört kirpik
üçüncü elinde
senden sonra
delirmiş bir acıyı ifade etme çabasına
buzlar yağıyor
mahsus intiharlar sızıyor
ve eli silahlı kara eşkıyalar doluyorsa
bunu bilme
Şair doğmuş.. Şiir fukarası dönemin büyük umudu
Şair doğmuş.. Şiir fukarası dönemin büyük umudu