ürkek bir eldi zilimizde
iki ayda bir pazar gelirdi
babamdı
sanki bayramdı
Hiç bir yerden dönmezken
hiç bir yere gitmezken
geçerken
uğradım
ayaküstü kapına
yalandır çabuk çoğalır
küçültülmüş harflerle anlatılan masallar
dinler çocuklar
su gibi sırtları
öcüler basar uykularını
çığlıklar susar
kırış kırış bir pardesü
lekesi yağmur
biraz sakal bol pipo
koltukaltı reklam çalışmaları
bir kaç magazin dergisi yabancı dilden
demir atılan o kaypak ıssızlığı akşamüstlerinin
Durdum
gözlerim yere dönük
durdum
bohçam boş, azığım bitik
öylece
Tutunamayanlara...
oyuncağı kırılmış bir çocuktum ben
çocukluğumda da
büyüdüm
kırıldı hayallerim
bir iç denizin
geri dönmeyen çocukları
benim sevdam
yitik
ve anlamı yeni seferlerin
akarken
donuyor ırmak
çamurdan yatağında
gri gök
çağırıyor akşamı
gölgeler
Ne olur kalk, kendinsin artık
hangi oyuncu oynar
senin kadar
kendini
unutarak
uçuk dudakları güzün
masalını uydurur akşamların
uyudu uyuyacak çocukları
çitten atlayan koyunları değil
üç yanlış bir doğruyu sayar
ve bırakır kuş tüyü diken yastıklara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!