Adıyaman / Kızılcahöyük köyünde 1987 yılında doğdu.Okul hayatına Kızılcahöyük'te başlayan Bilgin; 1992 yılında ailesinin Adıyaman merkeze bağlı Yarmkaya köyüne taşımasından dolayı eğitim hayatına Yarmakaya Köyü ilköğretim okulunda devam etti. Burada 6 yıl okuduktan sonra ailesinin isteği üzerine Adıyaman merkezde bulunan Gazi orta okulunda eğitimine devam etti.Lise öğretimine Adıyaman lisesinde başladı,bu zaman zarfında şiirle tanışma sürecide gerçekleşti.
Okul sıralarında ders kitaplarının sayfalarında bulunan şiirlere göz atarak bol bol şiirler okuyarak,O zamanların vermiş olduğu bir çocuğun içinde ki duyguları ve gençliğe adım atmanın egosuyla; mecnun gibi Leyla'ya beslemiş olduğu sevgi ve aşkın tutsaklığında çıkış ararcasına,şiirde kendini buldu.O dönemde kendimi şiirle ifade etmeyi daha rahat edeceğimi düşünüyor,bugün ise aynı duygu,düşünceleri benimsiyor.
Adıyaman lisesinde bir (1) yıl okuduktan sonra okulu bıraktı.Bu esnada ailesinin ısrarlarına rağmen tekrar okula 2004 yılında Adıyaman'ın Besni ilçesinden bulunan Besni Endüstri Meslek Lisesinde başladı.Bir yıl Besni Endüstri Meslek Lisesinde okuduktan sonra kaydı alarak Adıyaman Merkezde bulunan Adıyaman Endüstri Meslek lisesinde eğitimine devam etti.
2004 -2005 öğretim yılında, okumuş olduğu okulda öğrenciler arasında düzenlenen santraçta turnuvada birincilik kazandı.
2004 yılında ilk defa şiirleri okulun dergisinde yayınladı. Biriktirmiş olduğu şiirlerini kendi imkânlarıyla 2006 yılında ‘Sevmesini Bilmeyen Nazlı Çiçeğime’ şiir kitabını çıkardı. Liseyi bitirdikten sonra, Malatya / İnönü Üniversitesi- Malatya Meslek Yüksek Okulu Elektrik Bölümüne kaydını yaptı. Daha önce ve Malatya’da yazmış olduğu şiirlerini yine kendi imkânlarıyla 2008 yılında ‘Ağrıyan Kalbim’ adlı şiir kitabını çıkardı.2,5 yıl burada okuduktan sonra okulu bıraktı. Birçok şairin ve şiirlerinin yer aldığı 2008 yılında ‘Turuncu Antoloji ‘Kitabında yer aldı. Bazı gazete ve edebiyat dergilerinde şiirleri yayınladı.. 2013 yılında ''Şiir Harmanı'' 2013 şiir seçkisinde yer aldı.2015 yılının Aralık ayının son gününde 'Bir Haber Sal' kitabını yayınlandı.2016 yılında 'Ağrıyan Kalbim' kitabının 2.baskısı yapıldı.
2016 yılında ‘Sevmesini Bilmeyen Nazlı Çiçeğime’nin 2.baskı yayınladı.
Eserleri
Sevmesi Bilmeyen Nazlı Çiçeğime - 2006
Ağrıyan Kalbim - 2008
Bir Haber Sal - 2016
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!