Bir sitem di gidişin,
Bin vuslat oldu.
Gök kubbeyi de ağlattın kahrından.
Serzenişlerinde kayboldu direnişlerin,
Yıkılmış, viran, harap olmuş umutların.
Her gidiş, kahredişlerindi sevdana..
*BİR YUDUM KAHVE TADINDA
Yok sayamazsın yaşadıklarını
Yaşanmıştır o
Üzüntülerini
Kederini
Sitemini de
Ne doğuracağını bilmek isterdim,
Geceler gebedir günlere.
Biiyormusun.. ?
Yanlızlığım da sana gebe.
Soyutluyamıyorum kendimi hüzün dolu kaostan,
Seni yaşıyorum, seni soluyorum.
Bugün..
Biraz daha düştü saçlarıma ak’lar,
Karbeyazını kıskanmış sakalım bembeyaz.
Sen üzülme..
Yüreğime üşüşmüş karalardan daha mı kötü,
Sen..
Bir düş’lerimi eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi.
Sana uzanmalarımın hesabını bile yapma,
Düş’ümde olmadığın uykularım zaten yorgun.
Beyazımda yok’ki..
Gün ortası sevdalardan değildik be gülüm,
Hani bir kavgalı bir barışıkta olsak.
Kavak yellerinin üstünde gelirdi,
Özleme haykırışlarımız.
Bir stem,bin öfkeli sözlere de değildi aslında..
…… ……
Deymez be gülüm...
Cam kırıklarının kalpleri çizdiği kokuşmuş dünyaya direnmek,
Sevgilerin yaşanmadığı boş dünyanın hayalleri ile süslemek rüyalarını.
Deymez be gülüm...
Deymediğini bildiğin kavgalarında yorulmak,o kan deryalarında kaybolmak
Ağıtların bile duyulmadığı,kulakların sağır olmuşcasına pervasızlığına.
Endişeler biter mi sanırsın,
Dün de , bu gün de bizimle.
Biz gururla halkın içinde olacağız,
Gelecekler de bizimle
Gök her gürlediğinde,
Her şimşek yeri aydınlatacak.
Gel.. Hiç gitme.
Gel.. Mavinin katmanlarından,
Martıların yorgun kanatlarından al hüzn’ümü.
Biraz okyanus koksun, yosun-yosun,
Birazda lacivert.
Öksüz umutlarıma yükle kendini,
Zaman gece yarısı.. Saat üç on dört,
Uykularımın yorulduğu AN.
Karanlığımı aydınlatıyor elimdeki sigara,
Görebilirmiyim diye seni,
O zifiri karanlık da.
Dudaklarımdan düşürmeden çekiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!