O berbat kahvedeki
Tek şekerli çaya
Ve her sabah her akşam
Üzerine doğan
Güneşe Aya şükretti
Belki Yeşilçam afişleri gibi
Köşeli
Cafcaflı değildi hayatı
Kendisi gibi yalnız
Ve dokununca ağlayan
Duvarda asılı bir sazı
Birde
Cebinde bir ömür saklayıp
Kimselere göstermediği
Bir yazı vardı
Rastı
Hüzzamı
Birde Neriman ı sevdi
İzzet efendi
O adı düşürmedi dilinden
Ağzında ölene dek gevdi
Cebindeki o meçhul yazı
Ne varsa onda
Ve içini dağlayan
Taş plaklara
Ağlayan
Şu eski gramofonda
Gizliydi
Çünkü sadece onlarla
Sizli bizliydi İzzet efendi
Biliyordu artık
O çizilmiş ve çatı katına atılmış
Eski bir taş plaktı
Yüzü temiz
Tıraşlı ama paktı
Ve düşündü sevdiğini
Bir sigara yaktı
Neriman ın öldüğü tarih de
Yani ayın on beşinde
Aynı numaralı odada
Onun için en büyük yastı
O eski gramofon sustu
İzzet efendi kendini astı…
Kayıt Tarihi : 8.9.2009 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!