Geçici karanlıklara güneşin merhaba demeye koyulduğu, yağmur sonrası bir gün batımıydı gözümüze çarpan sessizlik... Sessiz ufuklara süzülen, özgürlüklerini umarsızca yaşayan, sessiz, sakin ama bir o kadar da huzur dolu kuşların kanat çırpışlarıydı dingin sulara eşlik eden...
En yeşil umutların bile geçici karanlıklarda kaldığını gördüm. Ebedi olmayan yalnızlıkları hissettim içimde o an... Sarıya çalan bu akşam üstünde, güneşin batışının bile umutsuzluk değilde, yeni umutlara atılacak bir adım olduğunu anladım...Batan güneş yeniden doğacaktı...Boş kalan banklara nice insanların gelip oturacağı gibi, parçalanan yüreklerimizde sevgi yeniden taht kuracaktı...Belki bir kuş uçuracaktık yüreğimizden, tüm ümitsizliklerimize inat sevgiye,barışa,umuda...Yalnızlığın gölgede kalan yeşil yapraklar gibi geçici oluşuna...
O akşam üstünden sonra korkmadım karanlıklardan, korkmadım yalnızlıktan...Biliyordum ki güneş her daim tekrar doğacaktı, sarı ufukların ardında kalan karanlıklardan....
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,