Dinleyelim şimdi lütfen
Sıra İzmirli Mahmutta
Tepesi attı mı aman
Ayıp da bilmez günah da
El alemin işi var ya
Yürümek Mahmutun işi
Az kişi bilir nedendir
Eksiktir iki ön dişi
Üç beş kuruş verdiniz mi
Veya yarım cigaraya
Başlar sokak ortasında
Siyaseti anlatmaya
İnişlerde yokuşlarda
Bazen dingin bazen atik
Sesi diniverir birden
Her zaman sökmez retorik
Hırslı olduğunda asla
Yorulmaz ayağı dizi
Arkasından laf etmeyin
Taş yağmuru bulur sizi
Tarlabaşı Eyüp Çapa
Bilmediği yer yok sanki
Semt adı pek mühim değil
Güzergah neyse o anki
Yalnız nedense o Şişli
Yönünde başını eğer
Ona kalsa ters mıknatıs
Gayrettepe namı diğer
Sır tutan göz torbaları
Bilirler ki neye şahit
Korkuyla koşar yolları
Tek sırdaşı başında bit
Kimse asla zapt edemez
Telaşla kaçarken onu
Tehlikenin bittiği yer
İstanbul Radyosu önü
Korkusunu unutunca
Felsefeyi sayıklar o
Oğluyla yeğeni için
Sorun neler der Çiçero
Yarım ekmek kucağında
Derdi insanlık davası
Solgun titrek dudağında
Sokratesin Savunması
Uzaklar ona yakındır
Kadıköy de Avcılar da
Bu dönek dünya yüzünden
Çoğu zaman isyanlarda
Sayar on adımda durur
Politika için bekler
Her soyguncu soyadına
Ayıpça bir lakap ekler
Gece gündüz sokak sokak
O yol senin bu yol benim
Yazın çizme kışın terlik
Bir gün gün boyu izledim
Haylaz çocuklar peşinde
Hep sataşıp dururlar
O hep gezmeler işinde
Hayırseverler doyururlar
Nerde kalır nerde yatar
Ben bile bilemem bunu
Bir gün o tıknaz muhtar
Anlattıydı durumunu
Ne yap et ama... dedi
Lafı sen darbeye getir.
Sonra pis pis gülümsedi
Elektrik gibi gelir!
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!