HADİ
SERBEST
Yükseklerden baktım o nazik gerdanına.
Karanlığa inat,
Bir gökkuşağı gibi parlıyordun sevgilim.
İnce belinde sarmalanmış Endülüs şalı
Ayaklarının altında binlerce halı.
Yemin ederim,
Karanlık kıskandı seni.
Öyle işveli,nazlı, edalı.
Her gün yeniden aşığınım senin,
Her gün sevdalı.
Serseme döndüm,
Her yerde sen.
Bir bakıyorum Asansördesin, katibim kılıklı biriylen.
Bir bakıyorum Teleferiktesin, ulaşmak mümkün değil.
Söyle bana Agorada dükkanda ne işin vardı.
Ya Smyrna meydanında sana bakan kim?
Karşiyakada çay bahçesinde görmüşler seni,
Saat gece dokuzda,
Sarmaş dolaş Kordon boyunun mücevhere kesmiş halinden, mest olmuşsun, öyle mi?
Dediler ki martılarla birlikte, körfezde gemileri izliyormuşsun.
Tüm sahil sana hayranmış.
Gece yakamoz oluyormuşsun iskelede beklerken.
Gündüz AKM de sanat yapıyormuşsun.
Karşıyaka çarşıda seyran ha..
Bilmez misin orası her zaman insan selidir.
Onların hepsi özgür, hepsi deli, hepsi biraz da velidir...
Turşu suyu içmişsin tiyatro sokağının orada.
Duymadım sanma.
Arkadan kumru, boyaz...
Çıldırtma beni.
Ya Kemeraltında girmediğin dükkan kalmamış.
Her esnafa gülücükler atmışsın.
Konakta dağıtmışsın.
Sevinç Pastanesinde, pabucumu dama atmışsın.
HADİ ARUZ Karşıdan seni gördüm, mavi boncuk gerdanlık.
Sıcağın kucağında ah çekiyorken beden.
Aşık oluverdim oooooy,soru sormadım neden.
Sesini dinlerken ben bir nihavend faslında.
Sesini dinlerken ben bir nihavend faslında,
Doğan güneş değil de, ben doğmuşum aslında.
Doyamadım mavi boncuk gizemine, sana ben.
Hadi gel, ol yareme, çal yareme merhem sen
HADİ
BEN
Benden öyle kolay kurtulamazsın.
Bu akşam Göztepedeyim,
Susuz Dededen dilek dileyeceğim.
Sana inat Urlaya kadar,
Güzelliğin onpar etmez-Bu bendeki aşk olmasa
Diyeceğim Veysel misali.
Belkahveden seni seyredeceğim.
Bucada kilisede tiyatro yapacağım.
Zevk bu ya.
Duvarların Ötesini oynayacağım.
Hasanağa Çay Bahçesinde deliler gibi kayacağım,
Buz pateninde.
Kuş seslerini dinleyeceğim uyuduğum yerde ağaçların altında.
Yeşilderedeki su kemerlerini uyandıracağım bin yıllık uykudan.
İhsan Abi ile çorap öreceğim miadı dolmuş makinelerde.
Güzelbahçeden denize girip çipuralarla yüzeceğim Çiğliye kadar.
Hisarönü camii önünde çay içeceğim çiçekler içinde.
Kızlarağası Hanını gezeceğim.
Metroya binip bir ok gibi dalacağım Ege Üniversitesine.
Tertemiz öğrenci aşklarını izleyeceğim,dünya umurlarında değilken.
Bornovada parklarda ninelerle sohbet edeceğim,çocuk gezdirirlerken.
Eski İzmirde ölülerle konuşacağım,
Eskiden kimler aşıktı sana bir bir öğreneceğim.
Fuarda çıplak kadın heykelinin göbeğine oturacağım sana inat.
Atatürkle İsmet Paşanın sohbetine ben de katılacağım.
Hatta küçük dev adam Behçet Uz u da çağıracağım.
Göl gazinosunda dans edeceğim bir güzelle.
Sokak çocuklarının gazellerini dinliyeceğim.
Tepecikte romenlerle hıdırellez yapacağım.
Kadınlar erkek erkekler kadın olurken giyinip,
Onlarla oynayacağım.
Kadifekaleden atacağım kendimi Cumhuriyet Meydanına.
Atamın yanına.
Atına atlayacağım
Bağıracağım; ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİİİİİ!
HADİ
SON
Yok be aşkım,
Hepsi yalan,aldatabilir miyim ben seni.
Hani o Pınarbaşında başlayan,
Ayaklarım suyun içindeyken sevmiştim ya seni.
Hala aynı ölüm dirim.
Biliyorum sen de seviyorsun beni.
İZMİRİM...
İzmir-2007
İsmail Uysal Özden Özgür
Kayıt Tarihi : 16.6.2007 20:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bu şehirler yok mu bu şehirler...her biri bir aşk kıvamında sevilen şehirler...istanbul tutkumdan biliyorum bunu..insanın sevdiği şehirde yaşaması kadar güzel bir his yok..
kutluyorum sizi..
nurcan usta
TÜM YORUMLAR (7)