bu şehrin,
denizini sevdim en çok,
sahilinde yürümeyi sevdim.
gözümün daldığı bir noktada,
selamıyla ayıltan insanını sevdim.
çok uzaklardan gelmiş
doğma büyüme değil belki ama
alışmış şehrimin şevkatine
vazgeçememiş.
...
bu şehrin,
aniden gelen yağmurunu sevdim
iliklerime kadar ıslatan.
gökkuşağını sevdim
hayran bırakan.
poyrazını sevdim.
saçlarımın arasında dolandı,
aşkımın on parmağı gibi
savurdu her bir telini tek tek.
sersem etti başımı döndürdü.
sakinleştiğinde
masum bir çocuk gibi
suskunluğunu sevdim.
...
bu şehrin caddelerini sevdim en çok...
her bir adımında
her sokağında bir hayat
dün gibi hatırladığım...
hüznümüz...
umutlarımız...
ve hiç unutamadıklarımız...
kavrulmuş ezik çocukluğum,
yitik keşkeli gençliğim,
ve barış aşığı yetişkinliğim...
...
bu şehrin herşeyini sevdim.
kemeraltında yürüdüm saatlerce.
insanını sevdim.
ısrarcı esnafına kızmadım
sadece gülümsedim.
işportacılara iyi satışlar diledim.
kim ne derse desin
''bölünmüş şehrin''diye
bana ne
çıkarım çingene yokuşuna,
kadife kalesine,
gümüşpalasına,
yamanlarına,
dolaşırım dilediğimce...
her semtini, her insanını
bir başka severim...
Kayıt Tarihi : 27.6.2009 23:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!