Paslı bir kerpeten burkuyor İzmir’i
kıvranıyor körfez,
kıvranıyor mor dağlar,
ayakları çamura batmış martılar tedirgindir
ve ben ürkek yosunlar içinde yol ararım kendime.
Serseri bir güvercin yatıyor içimde,
kimseye anlatamam sırtı dövmeli aşklarımı,
sokaklar burkulur şafakta, kimse oralı olmaz.
Sen kaç aşk yaşadın körfez okşarken göğsünü,
kaç begonya topladın içindeki kıpırtı için,
benim körfezde oynaşan gölgelerim hesaba gelmez.
Yukarılardan bakarım körfeze hayret ederim,
elleri bu kadar mı terler bir kentin.
Bir sevda tortusu birikmiştir sahilde
kamusal alandır kimse karışamaz
ve bir çarpıntı olur içimde bu şehir.
Ben yıldıızlara olan düşkünlüğümle övünürken
dağlar burkulurdu,
kimse umursamazdı, burkulurdu koca şehir
ve denize doğru savrulurdu,
küf tutmuş harflerden oluşan sözcükler.
Sonra
sokaklar sararırdı, güneş batarken,
hatıralar toplanırdı masama
ve ben bira içerdim
Kordon burkulurken.
Kayıt Tarihi : 8.5.2011 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!