İzmir ağlıyordu, sen ağlıyordun.
Martılar göz yaşlarını bırakıyorlardı körfeze
Sen yaşlı gözlerinle gözlerime bakıyordun.
En büyük hüzününü aldık içimize deniz kokusunun
Sanki bizimle birlikte Konak denizi yanıyordu.
İskeleden kalkan her vapura koyduk biraz sevdamızı,
Her kalkan vapor da sen ve ben vardık,
Vapurlar bizden birer parka taşıyordu.
İzmir ağlıyordu, sen ağlıyordun.
Gözlerin gözlerime her değdiğinde içim kan ağlıyordu.
Karşıyaka da bir aşka düşmüş can kanıyordu,
Eğer, eğer göz yaşlarımı dökseydim biliyorum,
Hiç ayrılmayacaktı birleşmiş ellerimiz,
Yanımızdan her geçen insan bize bakıyordu.
Keşke diyeceğimiz bir çok kelimeye saklıydı sevdamız
Bunu martılar ve deniz bile anlıyordu.
İzmir ağlıyordu, sen ağlıyordun.
Her kelime bitişin hükmünü getiriyordu,
Geçen her saniye ayrılığa gebe,
Keşke dedim zaman hiç geçmese.
Öylecesine kalsak,
Konak limanında bir ömür yaşasak,
Keşke…
Keşke diyeceğimiz bir çok kelimeye saklıydı sevdamız.
Yaşadığımız her anın içinde bir çok keşke olacağını bile bile
Ayrıldı yavaş yavaş ellerimiz.
İzmir ağlıyordu, sen ağlıyordun.
Seni bir vapurla yolcu ettiğimde Karşıyakaya,
Ben ağlıyordum, sen beni göremeyecek kadar gemiyle gittiğinde.
Sanki benimle birlikte gökyüzü de ağlıyordu.
Her yüzde biraz hüzün vardı
Keşkeler bile ağlıyordu.
İzmir ağlıyordu, ben ağlıyordum.
Ben seni öylesine çok sevmiştim ki!
Benden hiç gitmeyeceğini sanıyordum.
Hiç bir ayrılık acıtmamıştı canımı gidişin kadar,
Bak senelerin ardında kaldı büyük sevdamız
Hala keşkeleri ağlatıyorum gözlerimde,
Takvim yapraklarını eskitiyorum çizip, çizip.
Gidişinin kaçıncı senesi, kaçıncı günü ve saati sayıyorum,
Bütün gemileri yakıyorum içimde,
Bütün semtlerini yakıyorum İzmirin,
Saçlarımda ki beyazlarıda artık sayamaz oldum,
Bir köşedeyim Konak iskelesinde,
Gelmeyeceğini bilerek bekliyorum.
Her geçen yüzde bir iz var sanki senden
İzmir ağlıyor, ben ağlıyorum….
İzmirin bütün semtlerine göz yaşlarımla yağıyor,
Sensiz sokaklarda keşkelerimle seni arıyorum.
Ben ağlıyorum, İzmir ağlıyor
Sen benim bütün Dünyamsın,
İzmirde senin izlerin var,
Toprağa düşen göz yaşlarımızda biz varız.
İzmir ağlıyor hala,
Ben hala ağlıyorum.
Gidişinin tarihiydi ölüm tarihim,
Sensiz kendimi yok saydım
Martıların kanadına verdim yüreğimi,
Ben artık buralardan gidiyorum.
Bir sabah gelirsen yine Konak limanına,
Emanet yüreğimi martılarda bulacaksın,
Bir kaç damla ile birlikte.
Tek eksik ben olacağım,
Belki aynı vapurdan inecek,
Aynı oturduğumuz bankta oturacaksın.
Belki aynı simitciden bir simit alacaksın
Ve emanetini getiren martıya savuracaksın.
Banka kazıdığım ismini göreceksin,
Bir keşke de senin dilinden çıkacak belki de!
O zaman yeniden,
İzmir ağlayacak, sen ağlayacaksın.
Gürsel PAL
Gürsel PalKayıt Tarihi : 23.12.2010 15:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
https://youtu.be/Q9s2rcB90vk
![Gürsel Pal](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/23/izmir-agliyordu-sen-agliyordun.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!