İzler Şiiri - Mustafa Nihat Ağacıkoğlu

Mustafa Nihat Ağacıkoğlu
25

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İzler

İzler

Bir Tanbur Tınlıyor İçimde
Ney Nefes Alıyor
Kalbi Tırmalıyor Sazın Mızrabı
Bir Kös Vuruluyor Damarlarımda
Issızlık Çınlıyor Kulaklarıma
Her Ses Seni Söylüyor

Bir Yağmur Yağıyor Gözlerimden
Bir Akşamın Hüznü Çöküyor Ufuklarıma
Bir Tamara Oynuyor Gözlerimin İçinde
Bir Tamara Koşarak Senden
Her Renge Bürünüyor
Her Neşeden O Geliyor

Bir Yıldırım Çakıyor Aşka
Aşk Kamaşıyor Yeryüzü
Mavisini Buluyor Gece
Mehtaba Bürünüyor
Göktaşları Arasına Bir Şiir Daha Katılıyor
Rengi Sen
Sesi Sen
Kalbi Sen Olan
Bir Şiir

II.

Bir Söz Bakılıyor
Göğün Penceresinden
Peşinde Geçmişin Büyüsüyle
Bir İz Takılmış Yüreğinin Üstüne
Bir İz Sınanmış Ve Pekişmiş Aşka
Değiştirilemezliğini Anlatıyor
Tarumar Ediyor
Darmadağın Ediyor Geceye
Beni Yani Bende Ki Seni

Göğün Tavanında Asılı Kalıyor Aşk
Göğsüme İliştiriliyor Sabıkam
Vazgeçmişliğim Yüzümü Kanatıyor
İlkin Kalbimde Kanayarak

Aynı İzleri Yürümek Değil Ama Muradım
O İzlerin Arsızlığını
Bir Öfkeyle Yıkmak
Yakıp Kül Etmek De Değil
O İzleri Hiç Yaşanmamış Kılmak
Sevgilin Olmanın Tek Kahramanı
Tek Ve Sonrası Olmayan Kahramanı
Yani Tamaranın Yurdunu
Aşkla Fetheden Kılıcı
Aşkla Cenk Edip Seni Aşkla Teslim Alan Kılıcı
Ve Göğüslerinden Aşkı Arıtıp
Kalbindeki Kadar İz Olmak
Kalbinle Kalp Olduğum Kadar
Muradın Olmak
Muradım

Yoksa Aşk Yalanlayacak Kendini
Arayacak Bulamayacak
Yoksa Yokluğunla Yoksulluğum Pekişecek
Zıvanadan Çıkacağım
Sana Daha Çok Savrulacağım
Ama Bulamayacağım
Ne Sen Olan İçimde
Ne Senden Olmayan Dışımda
Bulamayacağım
Ve Ağlayacağım

Ağlamakla Anlayacağım
İzlerinin Beni Acıtan Kudretini
Gözyaşlarımla Sileceğim
Hayallerime Saçılan Aşk Tohumlarını Yeşerterek
Seni İzlerinden Arındıracağım
Kırmızı Şaraba Renk Veren
Dudaklarını Öperek
Ve Gezdirerek
Ellerimi Kalbimin Derinliklerinde
Hatırladığın Tek İz Olacağım

III.
Hatırladığın Tek İz Olacakken Ben
O İzlerden Birine Tutunarak
Sen
Ansızın Gelen Bir Yağmur Gibi
Geldin Gözlerime
Üstelik İçim İçime Sığmayacak Kadar
Aşk Olmuşken Kapında
Güneşin Kara Delikleri Gibi Lekelenmeni
Sözledin Bana
Bir Kızıl Goncaya Benzeyen
Dudağını
Bir Haramiyi Sevgili Tutarak
Hunhar Bir Yağmaya Sunduğunu
Hoyrat Bir Naraya Teslim Ederek
Kendini
Verdiğini Sözledin

Ben Gittim Gittim
Sana
Çok Çok Gittim
Çok Çok Gittim
Uz Gittim Sana
Gittim Gittim Geldim Kendime
Kalbimin En Derinine Geldim Sonra
Daha Çok Seni Buldum
Daha Çok Seni
İzlerinin Yok Edemediği
Daha Çok Seni Buldum Kendimde
Ve Daha Çok Aşkını
Aç Ve Çıplak
Kapındayım Şimdi

IV.
Bir Tamara Tutkusu Olmasa Serde
Bir Çok Tamara Coşkusu Kaplamasa
Aşkın Göğünü
Ve Sen Kimi İzlere Tutunup Kalmasan
Sökülsen O İzlerin Pasından
Yıkansan Benimle
Pırıl Pırıl Bir Aşk Olsan
Masivadan Sıyrılıp
Maveradan Gelerek
Bir Aşk Olsan Her Zerremle
Seni Taşısam Geleceğe
Ve Sen Eğninden İndirsen
Artık Olan, Kimi Sevdalarını

Ve Tutsak Çığlıklarına
Benli Bir Özgürlük Bahşetsen
Kalbine
Aşk Kalbine Benli Yol Versen

Tamaramın Ellerinden Tutarken
Ve Tamaramın Gözlerinden İçerken
Birikmiş Özlemleri
Sesinde Parlayan Yakamozları
Toplarken Dudaklarınla
Onu Bahşeden Bana
Yani Seni Aşkla Dolduran Bana
Yani Sana Kalbini Kalp Yapmış Bana
Biraz Mihnet Etsen
Kurtulsan İzlerinden
Seni İzleyenlerinden
Avuçlarımda Tuttuğum Yıldızım Olsan
Kalbimi Dokunduğum
Ve Cesaretle Açan
Benim Kardelenim Olsan

Benim Olsan
Sadece Benim Olsan Her Şeyden Çok
Benim Senin Olduğumdan Bile Çok
Benim Olsan
Ben Aşka Keyf Çatsam Kalbinde
Bir Saltanat Koltuğunda Hükümran Olarak
Aşkını Yüreğimle Gezdiren Olsam
Bir Dolu Dudakla Gelip Sana
Arzulu Arzulu Öpsem Seni
İzleyenlere İnat
İzlerine İnat
İzlerini Yok Etsem
İzlerini Yok Etsem
İzlerini Yok Etsem

Mustafa Nihat Ağacıkoğlu
Kayıt Tarihi : 22.10.2006 16:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Nihat Ağacıkoğlu