Ne kadar Excalibur’u tutsak da?
.. Bu kaya, o var ya!
Excalibur, onu n'apalım,n'apalım?
Uzanan’ın uçurum mesafesinde azalma mı var?
Hem kendini arttıran,
özüt-arıtkan-okyanus’a?
Sanki bir şey istemiyor?
Sanki bir şey onun içini kemiriyor?
Sanki bir uçurum yok! ..
Sanki bir yer de yok? ?
Sanki bu kayalıklar kaya değil, fazla granit..
Sanki bu kayalıklar, sen! ! !
Cibinlik, rüzgarda uçuşturduğun;
o, uçurum kenarında! aman, uçma!
Bıçak sırtı-oynaşçısı, oynak-sürücü’s ü!
Senin ipekten giysin ve dokusu onun senin tenin!
Sanki uçurumdan düşen de o,
uçurumu devam ettiren de.
Kafam atıyor!
Şelale nerde düşer?
ya da topraktan ebemkuşağına yağmur boşanır
Ay Dede’yi oralarda göründüğünde,
bunu..
gökyüzünde, i z l e!
-
açıklama:
Excalibur: Kral Arthur efsanesinde, Arthur'un efsanevi kılıcı.(Excalibur bir kayada saplıdır ve onu kimse çıkaramamıştır.Arthur çıkarır.)
Akın AkçaKayıt Tarihi : 12.5.2004 18:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/12/izle.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!