özür dilerim insanım
alışmak, unutmak yerine anlamak |
yemin bozmak;
uçurtma gibi düştüm
ödüme çarptım şaşkınlığı
aynasına yazıldım
buğu tizliğinde yakınlığı
nefesi sesle avuttum
uyudum uyuttum
gece vakti gezmeler
kapıldım suya uyuştum
aynı hikaye;
sonra aşıklar kendileri kazar mezarlarını
aşklarını gömer birde çiçek ekerler üstüne
arada bir hatırlar su verirler
o çiçek büyür büyür
pişmanlık olur ileride
son ses zamana serzenişler
hiç gören;
kimseyle kavga edemiyorum artık
kendimle kavga etmekten de yorulmuyorum
cümleler kuruyorum karanlığa
çarpıp duvarlara geri dönüyorlar
duyuyorum sonra hep aynı sesi
diyor ki 'vakti gelince, vakti gelince'
bir anlam veremiyordum eskiden
lakin şimdi anlıyorum
vakti gelince yaşanıyormuş
vakti gelince gidiliyor
vakti gelince ölünüyormuş
en güzeli
vakti gelince seviliyormuş
güya sitem;
sessizliği duyuyor musun
'sen' diyor
çok yaşamayan şeyler
sarı çiçekler
gözde acıdan kalıntılar
yüzde dökülmeler
bizsizliği duyuyor musun
sanki yeni öldüler
tamam susalım
taşları da sayalım bir bir
üstlerinde emek var
usta eller ince topuklar
her adımı sayılı aşıklar
tamam susalım
çünkü biz sustuk yaşamayı
iz mezarlığı;
bir cinayetin anatomisi yoktur
ne de bir şekli
çizilen hani tebeşirle
hani yazılan daktilo ile
aslında uymaz o resme
o tutanakta ki gerçeğe
çünkü bir cinayet asla yetmez kendine
ve canlıdır duruşu
ölmüştür arzusu
belkide ölümü yaşatır uykusu
her cinayet kendine benzer biraz
belki kopya belki eskiz
ondan yüzlerde gülümsemekten yoktur iz
>
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 2.4.2009 03:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
nokta sonrası,
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!