Bahardan kalma bir gün vardı
Güneş, gurub etmek üzereydi
Güneş akisleri dans etmekteydi
Bineceği gemi kakmak üzereydi
Seyahati, Kadıköy-Eminönü arası
Dedi, açlığı yatıştırır ekmek arası
Cebinde vardı birkaç kuruş parası
Hesap tutmadı yine kanadı yarası
Kıyamadı vermeye ekmek arasına
Bir kez daha tuz bastı o yarasına
Simidi tercih etti, ekmek arasına
Oturdu vapurun arka güvertesine
Martıların sesine karışıyor bir ses
Çıtır/çıtır-sıcak/sıcak alsın herkes
Kimi karada, kimi havada kapacak
Bitti bitecek, birazdan kalmayacak
Son güneş banyosunu yapmış kuşlar
Kıyıda tek düzen olmuş karabataklar
Yolcu vapuruna eşlik ediyor martılar
Paylaşıyor azığını martılarla insanlar
Görüp duyunca, martıların çığlıklarını
O da verdi martılara elindeki simidini
Tercih etti açlığını, kuşların sevincine
Aynısını siz de yapardınız kanaatince
Bilmezdi onların bu denli simit sevdiğini
Martılar halleriyle söylediler sevdiklerini
Görmeliydiniz havadaki simit kapışlarını
Şaşar kalırdınız semada pike yapışlarını
Kısa yolculuk bellekte silinmez iz bıraktı
Sevinç gözyaşlarım mavi deryaya karıştı
Temennim bu hazzı tatsın tüm dostlarım
Mutlu olsun her daim kuşlarım/dostlarım
08.02.2004-18.02
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 12.2.2004 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)