İZ
Rugan bir akşamın
Ayak izi sularda…
Sıra dışı yalakalıkları arasından,
Yoğun pembe fularıyla,
Kaykılmış bir sevdanın
En yoğun demi şimdi.
Hükmünü sürüyor ,
Yazgı çizen yargıçlar…
Esneyen damarlarına gözlerin,
Siniyor yürek burkuntusu yaşanmışlıklar.
Hiç aldırış etmeden
Ağlayan ağlaşan;
Frak giymiş ufkun matemine,
Destursuz dalaraktan
Kopuk kol manşetleri: üniforma;
Arkada bırakılanlardan.
Mat bir ışıltıyla boynu sıkan kıravat;
Hiç yakışmıyor yazgıma,
Kukuletalı hayat…
Yanılsama ve püskül…
Boğaz yakası,
Kükürtlü sert tütün,
Bozkıra düşen adımlara düşen kül;
Denizden sürgün.
Merhametsiz hüzün,
Denizden firarî.
Opal göz torbaları şiş şiş…
Alın gayrı ruhumu, öğütün!
Ne duruyor ki öyle uzakta,
Pelerinli tarla kuşları:
Haydi bir türkü tüttürün!
Kutlu bir ayet düşürün avuçlara,
Gün be gün!
Duvaksız gelin, yalın ayak damat;
Hicrankâr başlasın onurlu düğün!
YUSUF GÖKBAKAN
Kayıt Tarihi : 8.2.2018 01:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!