Hangi hasretin solduğu? Saldırıyorlar!
Düşlerimiz mi? Matuf, italik yazmalı!
Belki karanlıklarda bir orman, kimsenin bilmediği
Gece mavisi özlemi, solgun! Saldıranlar gitsin..
Nerden bileceklerdi, bu kimsesiz imgenin iç çekisini
Karanlığa devam ettiren baykuş gözleri miydi peki?
Yalnızlığa bertaraf saldığımız..
Ya neydi koskoca şehrin ışıklarının giremediği,
Peki ya kuşların kanat çırpma yetisini kaybettiği..
Gece miydi aydınlığa sevişme hasretiyle yanan,
Günler miydi geceleri seninle tuzaklayan?
Sevdamız mıydı batan gözlerimizin ferinde.
Oysa ask her yerde, saldırıyorlar! Uzaklaş,
Git sevda.. Sen aheste, ben acemi
(kime yaraşır bu sessizlik)
O gemi yanaşacak mı peki hiç yoktan bir yokluğa?
Durulacak mı? Gitsinler..
Karanlık çok gözlü bir oda:
Günün ertesi, yatma geceler, çalgısı biz.
Üzülenler sirk izlenimini geçti
Daha derine vuruyorlar!
Yoksa karanlığın es anlamı,
Köşe başı tuzakları mı?
Uzaklıklarımız dağların içinde
Ve gece bakışmaları, toy..
Geçtik karalama yazından,
Yırttık geceyi! Bir yenisine çekilmiş olarak.
Gün karası, saldırıyorlar.
Kaçsak ya, nasıl etsek, caresiz ellerimiz
Korkmuyoruz, ölmeye yatmak bu saatlerde..
Zamanın bir yerinden geçip, yaşıyoruz!
Aldırışsız Kelimeler,
Göğsümüze batan
.. 17.01.17 E.Y
Kayıt Tarihi : 17.1.2017 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!