İyi ol iyi yaşa, iyiye bak iyiyi ara
İyiyle dol, iyiyle coş, sakına
Kötüye de iyi diyenler olur aldanma
Vicdanınla her zaman iyiyi ara
İyi doğru güzel temiz demektir.
İyi olursan yaşamakta güzeldir.
İyi olmak en yüce fazilettir.
İnsana yakışanı da ancak iyiliktir.
Örnek al şanlı şerefli yaşamları
Nakşedilmiş gönüllere adları
Nedir yücelten bilirmisin onları
İyiydi dedikleri iyilikti yaptıkları
İyilik yap ki iyilik göresin
Boşuna dememişler ektiğini biçersin
Yarınlarında iyi olmasını istiyorsan
İyilik yap yaşadığın şuan.
Kayıt Tarihi : 19.7.2006 15:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Tek önemli vakit vardır; içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir. Çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur, zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşemeyeceğini bilemez; ve en önemli iş iyilik yapmaktır. Çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur.” TOLSTOY “Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece” Dost, Gönül gözüyle yaşamın sırlarına ermiş o bilge ozanında dediği gibi, doğumdan ölüme uzanan uzun ince bir yoldayız. Gecesiyle gündüzü gibi, baharıyla yazı, güzüyle kışı, yokuşuyla inişi de vardır, bu uzun ince yolun. Öyle bir yol ki her ne kadar ufukları gördüğümüzü zannet sekte aslında bir adım ötemiz bile meçhul, karanlık ve sürprizlerle doludur. Bazen Büyükşehirlerin girişlerindeki otobanlar kadar önümüzde açılan bu uzun ince yol, hiç umulmadık bir anda bir patikaya dönüşebilir. Hatta ıssız çöllere, vahşi yaratıkların kontrolünde olan, gün ışığı düşmemiş tehlikelerle dolu yağmur ormanlarının ortasına da götürebilir veya geçit vermez uçurumlarla da kesişe bilir yolumuz. Yada tamamen güvenli olduğuna inandığımız bir asfalt yolda aheste aheste ilerlerken kayalar dökülebilir, çığda inebilir yolumuza… Değerli Dostum, Bunları düşünmekle bir korku, bir ürperti oluştu yüreğimde. Ancak insanı böylesine belirsizliklerle dolu bu yola uğurlayan Yüce Yaradanın, aslında tüm bu engelleri aşabilecek maddi ve manevi bir çok kabiliyeti ve imkanı da bizlere vermiş olmasını hatırlamam yüreğimi ferahlattı. İnsanlara hayat yolunda sağ salim ilerlemeleri hususunda sunulan en önemli vergi akıldır. Akıl ise yanan bir meşale gibidir. Bu meşaleyle yuvalar aydınlatılıp, ısıtılacağı gibi; yuvalarda yakılıp, yok edilebilir. Dolayısıyla aklın insana fayda sağlayabilmesi için “işlenmesi” bazı filtrelerden geçmesi gerekir ki, en önemli filtrede sevgidir. Sevgi süzgecinden geçen akıl, insanı iyiye, güzele yönlendirmekle beraber hayat yolundaki muhtelif tehlikelere karşı tedbirler alabilmesini de sağlar. İşte bu tedbirlerden biriside, belki de en önemlisi iyilik yapmaktır. Bir başka insana yada canlıya yapacağımız iyilikler, uzun ince hayat yolunda tehlikeleri ve kötülükleri savuşturacak bir paratoner, karanlık gecelerde bir ışık, yolumuzu şaşırdığımız bir anda pusula, uğradığımız zararları telafi edecek bir sigorta poliçesi, çok sıkıştığımızda ummadığımız bir yerlerden bize sunulan ikramiye yada yolumuza dökülmüş kayaları, çığı temizleyecek bir güce dönüşecektir. Kısacası yapılan iyilikler “bumerang” misali daha büyük bir iyilik olarak, mutlaka iyiliği yapan kişiye dönmektedir. Derler ya; “iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir.” Ayrıca yapılan iyiliğin mükafatı sadece bu dünya yaşamıyla da sınırlı kalmaz. Her yüce dinde Ahret yani ölümden sonraki hayat inanışı vardır. İnanan insanlar için ise ölüm ebedi hayata doğuştur. İşte bu uzun ince yolda yapılacak iyilikler, bir bilgisayar oyununda marionun puan toplayarak, oyunun daha zor olan diğer safhalarında bu puanlar sayesinde avantajlar elde etmesi gibi, iyiliklerde uzun ince hayat yolumuza serpiştirilmiş gül tomurcuklarıdır ki; bunlardan ne kadar çok toplayabilirsek ebedi yaşamımız o derece güzelleşecektir. Dostum, Işıl ışıl parlayan gözler, yüzler görürüz ya, işte onlar Allah’ın vermiş olduğu iyilik yapma fırsatını en iyi şekilde değerlendirerek yüreklerinin ve beyinlerinin pırıl pırıl aydınlanması lütfüne nail olmuş müstesna insanlardır. Kalplerindeki o yüce ışıltı, yüzlerinden ve gözlerinden yansımakta. Evet dostum, o seçkin insanlardan olabilme şansı tüm insanlara aynı oranda verilmiştir. Zenginine de, fakirine de, güçsüzüne, kuvvetlisine de. Çünkü iyiliğin ölçüsü yoktur. Önemli olan iyilik yapma fırsatı ele geçtiğinde taşı gediğine koymak hüneriyle bunları değerlendirebilmektir. Bununla beraber çoğu zaman yardım yada iyilik istemek için bize açılan eller belki de bizi bir kötülükten korumak veya bir dardan kurtarmak için uzatılmış bir kurtarıcı elidir. Dolayısıyla başkalarına yardım veya iyilik yaptığımızı sandığımız bazı durumlarda aslında farkında olmadan kendimize iyilik etmiş etmiş olduğumuzuda unutmamalıyız. Bu kadar acizane sözden sonra bir büyük sözüyle iyiliğin tarifini yaparak mektubumu noktalıyorum; “iyilik bir başkasının yüzünde gülümseme oluşturan şeydir.” İyilik eden iyilik bulur, kötülük eden kötülük bulur. Zira Allah imhal eder (mühlet verir) , ihmal etmez. Er geç İlahi adalet tecelli eder. BEYDEBA Yüce Allah cümlemizi fenalık yapmak huyundan uzak tutsun! İyilik yapmakla kazanan kimselerden etsin! İsmail Hakkı Kavurmacı http://mektuplar1.sitemynet.com/iyilik.htm
![İsmail Hakkı Kavurmacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/07/19/iyilik-8.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)