Bir zamanlar Toroslar’da,
Zengin bir Ömer varmış.
Öyle çok zenginmiş ki,
Gören Karun sanırmış.
Ömer ne çok zenginse,
Bir o kadar cimriymiş.
Malı mülkü çoksa da,
İğneye ilinirmiş.
Ali fakirmiş ama,
Gönlü pek çok zenginmiş.
Azıcık varlık bulsa,
Yoksul sevindirirmiş.
Ali bir gün sıkışmış,
Demiş Ömer’e gideyim.
Biraz borç verir belki,
Halimi arz edeyim.
Ekin hasat verince,
Öderim borcumu ben.
Lütfen birazcık para,
Durumumuz ortada.
Ömer ağa verir mi?
Önce almak dururken.
Bir çukura düşse de,
Al elimi demezsen.
Ali mahcup ve üzgün,
Evin yolunu tutmuş.
Açlık ve yorgunluktan,
Kendisini unutmuş.
Zaman akıp gidince,
Hasat mevsimi gelmiş.
Alinin ekinleri,
O yıl bol hasat vermiş.
Ali’nin fakir evi,
Şenlenmiş de şenlenmiş.
O soluk benizine,
Kan can yeniden gelmiş.
Ömer Ağa’nın evinde,
Ani bir yangın çıkmış.
Her şeyini kaybedip,
Ömer Ağa çıldırmış.
Varı, yoğu,her şeyi,
Kaybedince anlamış.
Bir şeyi kalmayınca,
Ömer Ağa ağlamış.
Ali gelmiş yanına,
Ona yemek, aş vermiş.
Ömer Ağa’a bakıp,
Sevgiyle gülümsemiş.
İyiliğe iyilik,
Bütün insanlar yapar.
Kötülüğe iyilik,
İyi insanlar yapar.
Biz de kardeş olalım,
Dünyayı sevgi sarsın,
Küslükler barış olsun,
Dünya iyilik dolsun.
Kayıt Tarihi : 9.1.2014 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!