İyiliği Yaşatmak Israrlı Bir Çaba Gerekt ...

Yüksek herz (350 herz üzeri) frekans pozitif enerjiye sahip insanlar yaşamlarında kendi içinde ki enerjilerine uygun bir çekim merkezine zamanı geldiğinde dönüşürler.

Zaman doğuştan itibaren başlayan bir süreçtir.

Enerjisini doğru besleyen ve kullanan farkındalık üretir.

Yaşamdan ne istiyorsa insan içinde ki pozitif veya negatif enerjiye göre onu çeker.

Doğal çekim yasasının temel prensibi neysen ona dönüşürsün. ilkesi ile çalışır.

İnsan dünyaya geldikten sonra dönüşeceği enerjiye uygun kendini besler ve gelişir.

Sahip olduğu enerji kötü ise kötü beslenir ve kötülüğe hizmet eder iyiliğe zulüm aracısı olduğunun çoğu farklına bile varamaz.

İyi kötülüğün içinden kötülüğü tanımak ve yenmek için geçer.

Bir mıknatıs düşünün insanda pozitif ve negatif kutup taşıyan enerji olarak ikiye ayrılır.

Biri iter, biri çeker.

Uyumlu olanlar birbirini titreşim ile yan yana gelmeden de bulur.

Doğuştan sahip olduğu frekansa uygun kendisini beslemeyen insanlar kendisiyle savaşını bitirmeden yaşamı kayıp olarak tamamlarlar.

Duyguların beslenme tarzı veya yöntemi insanın frekans enerjisini doğru kullanıp kullanmadığını kaynağıdır.

Buna karar veren insanın kendisidir.

İnsan seçimleridir.

Hiçbir olumsuzluğu değiştirmek için geç değildir.

Olumsuzluklar ile ilgili kendi değişmeyen başkalarından veya kendi yapması gerekenleri yapmadan dua ederek bunu yaratandan boşu boşuna bekler. Yaratana öz sevgi aşkı ile ulaşmak insanın içinde ki enerjiyi doğru kullanılarak ulaşılabilir bir güçtür.

Duygular otomatik çalışır ise insan enerjini doğru kullanamaz.

Kötü bir durumdan sonra iyiyi aramaz isek kötüye esir düşeriz.

Yeryüzünde kötülüğün başarılı olma sebebi budur.

İyiyi sürdürülebilir bir durum olması için iyi olmak ve iyiyi ısrarla savunmak gerekir.

Ne yaşıyorsak sebebi duygularımızdır.

Duygularımızı iyi yönetmez isek enerjimizi doğru kullanamaz isteklerimize uzak bir yaşam yaşarız.

Kendi karanlığı ile yüzleşmemiş ve kendi yüzsüzlüğüne yabancı insanlar ile bir arada yaşamak oldukça zordur. Kendine yabancı insanlar sadece ötekileri yargılamak ile yaşamlarını doldururlar. Kendini yargılayan insan herkesi yargılama hakkı olmadığını bilir. Yargılanması gereken insanları da hakettiği gibi yargılarlar.

▪️ Önder Karaçay ▪️