Sahi eylül çocukları hep aynı mı oluyor
Hep hüzünbaz
Hep yenilmez
Hep mi derin bakıyor gözleri
Sahi hazan-i baharın çocukları yeniliği iyliği ve güzelliği kundağında mı saklıyor ki …
Bastıkları her yere yumuşak kadife dokunuşlar ve kızıl güzellikler bırakıyorlar …
Hep tadı damakta kalan …
Küsmüyorlar kimseye … kimseyi küstürmüyorlar da …
Büyük olduğu için yürekleri,buna paralel olarak acıları da, yalnızlıkları da,kırılganlıkları da tepkileri de büyük oluyor …buna rağmen dudaklarında “gururumdan burun yere düşse almam “repliği eski bir makamdan çalıyor sürekli …
Tıpkı doğdukları mevsimsel iklim gibi kokuyor boyunları …
Yazın jiletli dikensel kuraklığını; bahar tazeliğiyle,sakinliğiyle, ve huzuruyla apansız işte orda öylece bir yudum yağmur damlasıyla çürümüşlüklerden, isten kirden tozdan arındırıp sıcacık sarmalayan eylül gibi …
Hayatın acımasız vuruşlarına, yangınlarına, yaralarına ve hoyrat çıkışlarına merhem bulmakta usta … hep dik tutuyorlar başlarını…
Onlar eylülün çocukları
Bildiğim en şifalı ve en şefkatli mevsimin,hazan-i baharın çocukları …
Sahtesi olmayan tek bahardır güz …
Gelir gibi yapmaz … ne zaman gelip ne zaman gideceğini bilir
Onları farklı kılan iki annelerinin olması biri öz be öz, diğeri güz …
Yalnızlığa doğuştan kundaklı olsalar da,ıssızlığa aşık … kalabalıkları peşinden sürükleyebilenlerdir onlar …
Bu yüzdendir eylül çocukları benim için bir başka özeldir …
Fırtınaların doğurduğu kahramanlardır,
Çorak toprakta yeşerebilenlerdir onlar…
(devam edicek….)
NurunÖzü Eylül 2009
Osman İslamKayıt Tarihi : 2.10.2012 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!