Hayat borsa gibidir. İnişler ve çıkışlar öylesine çoktur ki. Her şey yeşile dönmüş, yükselişe geçmişken birden bir bakarsınız ki ortalık kan kırmızı, dibe vurmuşsunuzdur. Bir çoğumuz böyle dönemlerde bile sakinliğinden bir şey kaybetmeden, belki de kaybettiğini fark ettirmeden “İyiyim...” diyebilir. Yüreği kordan ateşler içinde yanar, ruhu bedenine dar gelir, çırpınırken dahi “iyiyim” diyebilmek nasıl da zor bir iştir. Günümüzün popüler deyimiyle cool tiplerdir bunlar.
İyi olmamız gerekiyordur... çok önemli bir toplantımız vardır... ya da etrafımızda üzmek istemediğimiz insanlar... belki kötü olduğumuzu anlamasını istemediğimiz eski sevgiliye nispet vardır bu “iyiyim...” lafının arkasında. Ya da... ya da içimizde kopan fırtınaları anlatmak istemediğimizden “iyiyim...” deriz.
Oysa çoğunlukla etrafımızı kandırmak isterken, en çok kendimizi kandırırız. Pek çoğumuz aynadaki suretine bile itiraf edemez aslında “iyi” olmadığını. Sıcak yatağında gecenin ayazı yüreğine vurduğunda gelir belki “iyi” olmadığı aklına. Hayatın bu deli dalgalarında bata çıka ilerlerken suyuz yüzüne çıktığında “iyiyim...” diye bağırmak yerine neden “yardım edin...” diye bağırmadığını düşünür. Düşünür düşünmesine de ertesi gün yine aynı işler, yine aynı yüzler, yine “iyiyim...” demeler.
Benim psikolojik programlama diye isimlendirdiğim bir şey var. Hani bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş derler. Yani bakarsınız bu “iyiyim..” diyenler bir gün gerçekten iyi olurlar. İçlerini kaplayan sisi dağıtırlar...
15.03.2007
Zuhal AKSULU
Kayıt Tarihi : 15.3.2007 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
güzeldi kutlarım
sevgiler saygılar...
bardağın dolu tarafını görmek gibi...
saygılar yüreğinize ve kaleminize...
TÜM YORUMLAR (3)