İyi Niyetler - Garib Çoban

İyi Niyetler - Garib Çoban

Biz eskisi gibi değiliz artık.
Sözlerimi kendime sakladım.
Çünkü anladım ki her zaman her şeyi söylemek gerekmiyor.
Ama herkesin dinlemeye veya neyin acıttığını anlamaya hazır olmadığını kabul etmek gerekiyor.
Her sıfatın tecellisi başka bir zevk ve neşe verir teheccüt vakti.
Geçmişteki benliğinizin hayran olacağı biri haline geldiniz.
Ve bu sizin en büyük zaferinizdir.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Bir özelliği var gariblerin ve bu özellik ileride onun duasına bir kabir başında kattığı esaslı bir maya olarak mutlak karşılığını bulacaktır dedi Deliler Şeyhi.
Zamanın, mekanın, nasıl ve ne zaman olduğunun önemi yok.
Sadece şunu biliyorum ki, eğer bana gel dersen.
Gören bilmeye çalışmaz, acil bir aşık olacağım ve bir anlığına sen ve ben.
Her şeyi bırakacağım, dünyayı peşin alanlar arasında aşıklar ahireti veresiye alırlar şems vakti.
Olsaydılar dediklerin hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Bu ne kadar erken kabul edilirse, iç savaş o kadar az olacaktır.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Asla olamayacak şeyler hakkında aşırı endişelenmek yerine, şimdi yapılabileceklere odaklanmalıyız.
Aşk alışkanlıkla ilgilidir.
Birbirine zıt gözlerde, sessizliğin katı maskelerinin ardında bir şimşeğin yankısını ya da güzel sözleri aramak.
Anlattığı insanla, çağdaş bir zihin nasıl işler sorusunun peşine düşmüşsek buyrun.
Dilerseniz her biri tam da yerli yerinde kullanılmış insandan.
Ve hayattan kuru kuruya sökülüp anlatımının malzemesine dönüştürülmemiş söz öbeklerini irdeleyip şuursuz olarak düşüp kalırlar.
Gizli bir gülistan gören, bu nefese kendini nasıl layık görür.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Cesaret, düşünmeden çılgınlıklar yapmak değildir.
Zor kararları net bir şekilde almak, bilinmeyenle yüzleşmek ve hataları kabul etmektir.
Riskli ama kararlı bir yolda ilerlemek, güvenli tarafta kalmaktan daha cesurdur.
Senin ekinindik, aşk orağıyla sen biçtin bizi, samandan ayırdın, ambara çekmedesin.
Bu çekiş doğruya, lûtuf ve kereme, zerreden bütüne götürmedir.
Işığınız, sönük de olsa, bir başkası için şafak vakti olabilir.
Kendimizi pek parlamıyormuş gibi hissettiğimiz anlarda bile.
Bizim parıltımız bir başkasının hayatında fark yaratabilir.
Özgün olmak ve dik durmak hayal ettiğimizden daha fazlasına ilham verir.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Sözü çabuk söyle ki, yarenlerini gör ay tarafından kucaklananları.
Biz taşların, ağaçların, insanların ve alemlerin Rabbi olanın kullarıyız.
Dağları seven, yeni aya bakıp duaya duran, senin Rahmanla ahdin daha taze deyip yağmurun altında ıslanan, ağacın kendisine selâm verdiği, çakıl taşlarının vazifesine şehadet ettiği, sıcak günlerde bulutun gölge ettiği, alemlere rahmet olan’ın yolunun yolcusuyuz.
Şifa, kendinizden kaçmayı bıraktığınızda gelir. Duygularınızla yüzleşmek ve kendinizi tüm kusurlarınızla kabul etmek bir cesaret eylemidir.
Kendini sevmek bencillik değildir.
Başkalarını tam olarak sevmenin temelidir.
Yalnızlık bir boşluk değil, içini huzurla dolduracak bir alandır.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Merhametsiz güç yerine iyilikseverlik.
Gerçek lider gücünü başkalarına yardım etmek için kullanır.
Birine akıl hocalığı yapmak, bir davayı desteklemek veya sadece pislik olmamak bir kazançtır.
Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır diyenlerin yetmiş iki millete bir gözle bakmayan, halkın evliyâsı da olsa Hakka âsidir buyuranların evladıyız.
Hayatınızda bir değişiklik istiyorsanız, düşüncelerinizi değiştirerek.
Ve hayatınızı acılaştıran ve huzurunuzu kaçıran şeyleri kalbinizden çıkararak başlayın. Kimse sizden bunu istemese bile affedin.
Çünkü devam etmenin tek yolu, bizi çoktan geçmişe bağlayan her şeyi bırakmaktır.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

O erler ki düşeni tutar kaldırır, adam aldırmada geç diyemez aldırırlar.
Yumuşak başlı iseler kim demiş uysal koyun olduklarını?..
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunları!..
Elsizdir, belsizdir, dilsizdirler amma gezerler alemde erkekçesine.
Dürüstlük karşılıksız sevenler için kelime kutsaldır.
Sana dokunmadan her şeyi hissettiren insanla her nefeste birlikte ol.
Bir şey söylediysen onu yaptın.
Dürüstlük, bugün hatalarını kabul eden, hakkını veren.
Ve bundan çıkarı olsa bile aldatmaktan kaçınan kişilerde görülür.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Karanlık geceler geçicidir.
Ve ışık her zaman geri döner, bazen yol uzun.
Ve kasvetli görünebilir ama her gece yerini şafağa bırakır.
İyileşme her zaman doğrusal değildir.
Aksilikler de öğrenmenin bir parçasıdır.
Zor günler olacak ama onlarda bile ilerliyorsun.
Hepimizin keşke daha yakınımızda yaşasaydı dediğimiz birileri vardır.
Çünkü sana yeni bir şey öğretiyorlar.
Seccade üzerinde, cami ve tekke duvarları içine hapsolunamaz bizim duruşumuz.
Cümle mevcudât zâkir, kâinat dergâhtır bize.
Bizim gözümüzde tabiatı her yönüyle Hak Dost’un bütün güzelliklerinin seyredildiği bir aynadır.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Tecellilerin mazharıdır lakin gizli olan sırlar ancak görenedir, köre ne.
Düşersek yer bizi tutmaz, sadece kalkışa hazırlar.
Her düşüşü yeni bir kalkışa hazırlık olarak görelim.
Başarısızlık bir son değil, bir başlangıçtır.
Yalnızlığın sessizliğinde sığınağını buldu.
Orada kendi sesini dinlemeyi ve dünyanın sakinliğini anlamayı öğrendi.
Kendinize iyi bakmak için attığınız her küçük adım, iyileşme yolculuğunuzda sessiz bir zaferdir.
Senin olduğun yere gelip sana sarılmak istiyorum dersiniz kendinize.
Bazen dinlenmek veya derin nefes almak gibi basit hareketler bile esenliğe doğru atılan büyük adımlar olabilir.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Kainatın ahengiyle hem-aheng olup aynı ritmi vuran bir derviş ağacın elinden tutar.
Halini hatrını sorar hem ağaç ve derviş ne de çok benzer birbirlerine.
Gecenin gizemi, gölgelerimizi örterken bizi içimizdeki ışığı keşfetmeye de davet etmesidir.
Önemli olan itibar değil, karakterdir.
Kimse bakmıyorken doğru olanı yapmak.
Taahhütlerinizi yerine getirin.
Eylemlerle yıkılan bir şey, sözlerle asla yeniden inşa edilemez.
Ahiretiniz için sözünüzü tutun ve başkalarının güvenebileceği bir insan olun.
Ölmekle eksileceğiz diye korkmayız.
Şerefiniz yoksa geriye ne kalır?...
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Sabır, şifaya giden yolda en iyi yoldaştır.
İyileşme süreci yavaş olabilir.
İçinizin rahat etmesi için cevap aramayı bırakın.
Ne yapman gerektiğini zaten biliyorsun.
Daha fazla kendine zarar verme.
Acele etmek sadece hayal kırıklığına yol açar.
Sabırla, zamanla her şey yoluna girecektir.
Yavaş yavaş ilerler, meyve yüklü oluncaya kadar yavaş yavaş gelişirler.
Yaprakları kökün mahiyetine tanıklık eder.
Ve ne tür gıda topladıklarını söyler.
Dallar kuru kaldıkça dinlendirilmiş ve mest olmuş zahidlere benzer.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Siz aşkı seçmezsiniz, o sizi seçer teheccüt vakti uyanıksanız.
Bir gün onsuz yaşamaya dayanamayacağınızı anlarsınız özünüze ulaşınca şems vakti.
Onunla birlikteyken bir süre sonra gideceğini düşünürsünüz.
Ve onu o kadar tutkuyla bismillah Huu der öpersiniz ki.
Sanki o öpücük zamanı durduracakmış ya da size onunla daha fazla dakika kazandıracakmış gibi gönlünüze Maide indirir.
Aşk sizi çoktan seçmiştir.
Ve siz kendinizi bırakmanız gerekir.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Sonra biter ve korkunuzu kaybettiğinizde yeniden başlar bir kabir başında.
Varlığımı şiddetle seçmenin dışında nasıl seçeceğimi bilemezdim.
Seni hayretle doldururdum.
Belki de hafızan bana inanmıyordur.
Yorgunluğum sana mutlak bir aşk haykırırdı. Ayın büyüteç camından Huu dedikçe aşkın gülümsemesi fışkırırdı.
Ve bedenim Ankara ayazının sabahında damlalarına dönüşürdü.
Bahar melteminde zuhur eden dostun dudağı onlara dokunduğu zaman, zahidlik aşka dönüşür.
Nehir, içinde bulunduğumuz kuraklığın sessizliğinde bile varlığını sürdüren bir sestir.
Su eksik olduğunda ve akışı hafızayı tuttuğunda diliniz neyi ortaya çıkarır?..
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.

Teheccüt vakti üzerimde iz bırakan bir cümle okudum.
İstediğin kadar zaman geçir.
Ama kalbin artık nereye ait olmadığını biliyor.
Çünkü karşılıksız sevgiyle alınan her karar her zaman barış getirir.
Gidenlerin putlarından b/aşka sevemediği şüpheleri açığa çıkıyor.
Bir süredir istiyordum Güzide mektuplarını.
Sana yazıyorum ve bu iyi bir şeyden daha fazlasını yapıyor.
Hayatın bana izin vermediği bir süre.
Kalıcı bir kucaklama, her şey acı verene kadar. Sonunda bedenim acısa iyi olur.
Onu karşılıksız sevdiğim için.
Beni incittiği için değil.
Onu özlediğin için ruhum beni terk etti.
Sanki aşkta seçim yapabiliyormuşsun gibi.
Sanki kemiklerini kıran bir yıldırım değilmiş gibi yaşıyoruz.
Biz, garibler teheccüt vakti sevgiliyi aramıyoruz, ruhta var olup da, şems vakti kaybettiğimiz karşılıksız sevgi ve yerine koyamadığımızı muhabbeti arıyoruz.
(Y.ed - Güzide Mektuplar Albümü)