İlk kez bu kadar tatminkâr kalbim
Henüz sevişemediği hâlde zirve
Sözcüklerle tarifi yetersiz tümce
Dünya içre en güzel kızıl-mavi rüya
Çoktan öpmüştü üryan kalbimi
Dudağımızdan içeri
Damağımızdan öte
Benzersiz şiirimizi yazıyoruz birlikte
Tüm ödüllere layık,
Ödülü en güzel yaşanmışlık
Fazlasına da sahip...
Dünya bazen böyledir işte
Tutarsın da öpemezsin İsa misali
O senle zaten
İstemeyiz basitçe herkesleşmek
Herkesçe isteriz o en doğal yönüyle
İkimize özgü biçimde
Aynı anda birbirinin özüne ve
Parmaklarımızla tenimize değerek...
Kapalı kapılar başkasına
Gören, duyan olmasın bizi...
İşte İsa otuz dördüncü mertebe şimdi
En sevdiği ile sevginin kutsal kaldırımlarında
Ulu ve yıkılmaz çınarca sonsuz
Taşmaz ve ağzına dek dolu kahve
Aykırılıklarını dinlerken çıyanların
Beslerken içimizdeki iyi köpekleri
Bir hav sesi dahi duyulmaz
Öyle aura benliğimiz
Kavuştuğumuzu yazmak isterim daha çok
Ayrılıkları, hüzünleri yaza yaza
İçimde onlarca Ahmet Selçuk İlkan
Onlarca Ümit Yaşar Oğuzcan
Ama bir Mücahit Aygören var ki
Gözlerine doya doya
Avuçlarının enerjisiyle
Belki de saçından bir kavrayışta
Tüm şiirlerimden yukarıda
Bitimsiz sevgili, sonsuz razı
Meleklerin kıskandığı o yeryüzü katında
Bekleyişlerin soyunduğu yegâne gerçeklikte
Ve hep çoşkuyla hatırlanır mükemmellikte
Sevişiriz, sevişiriz, sevişiriz ikimiz...
Mücahit Aygören
18.10.24
Kayıt Tarihi : 21.10.2024 19:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.